31 Ağustos 2010 Salı

Babypyrin Tablet

İlaç Etken Maddesi:
Asetilsalisilik asit
İlaç Etken Maddesi:
asetilsalisilik asit..............80 mg
İlaç Marka İsmi:
Babypyrin Tablet

Asetilsalisilik asit Nedir?

Asetilsalisilik asit salisilat grubu bir ilaçtır. Asetilsalisilik asit vücuttaki ağrı, iltihap ve ateşe yol açan maddeleri azaltmak suretiyle etki gösterir.

Asetilsalisilik asit aşağıdaki durumlar ile ilgili bir ilaçtır:

*
mutedil (hafif) ağrılar;
*
ateş ve iltihap;
*
kalp krizi, felç, göğüs ağrısı, anjin.

Asetilsalisilik asit kalp ve kan damarlarıyla ilgili (kardiyovasküler) olan durumlarda yalnızca hekim denetimi altında kullanılmalıdır.

Asetilsalisilik asit burada yer almayan diğer tedavi edici amaçlar için de kullanılıyor olabilir.

Asetilsalisilik asit Hakkında Bilmem Gereken En Önemli Bilgiler Nelerdir?

Asetilsalisilik asit ateşi olan çocuk ve ergenlik dönemindeki gençlere özellikle bir de grip ya da suçiçeği rahatsızlıkları varsa verilmemelidir. Asetilsalisilik asit çocuklarda, Reye Sendromu olarak adlandırılan oldukça ciddi, bazen ölümcül olabilen durumlara yol açabilir.

Eğer mide ya da barsaklarınızda kanama olduğunu gösteren belirtilere rastlarsanız ilacı kullanmayı bırakınız ve bir an önce doktorunuzu arayınız. Bu belirtiler arasında siyah, kanlı-katranımsı dışkılama; öksürürken kan tükürme; kahve telvesi benzeri kusma sayılabilir.

Bu ilacı alırken alkol almaktan kaçınınız. Alkol mide kanaması riskinizi arttırabilir.

Asetilsalisilik asit bazen kalp krizi, felç, göğüs ağrısı, anjin tedavisi veya önlenmesinde kullanılır. Asetilsalisilik asit kalp ve kan damarlarıyla ilgili (kardiyovasküler) olan durumlarda yalnızca hekim denetimi altında kullanılmalıdır.

Asetilsalisilik asit’i Kullanmadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?

Asetilsalisilik asit ateşi olan çocuk ve ergenlik dönemindeki gençlere özellikle bir de grip ya da suçiçeği rahatsızlıkları varsa verilmemelidir. Asetilsalisilik asit çocuklarda Reye Sendromu olarak adlandırılan oldukça ciddi, bazen ölümcül olabilen durumlara yol açabilir.

Eğer aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Asetilsalisilik asit’i kullanmayınız:

*
Asetilsalisilik asit’e alerji;
*
Yakın bir tarihte mide ya da barsak kanaması geçirmiş olmak;
*
Kanama düzensizliği (hemofili hastalığı gibi);
*
non-steroidal antienflamatuar grubu ilaçları [diklofenak (Cataflam, Diclomec, Dicloflam, Dolorex, Voltaren); etodolak (Etol, Edolar); ibuprofen (Brufen, Ibufen, Suprafen, Nurofen); indometasin (Endol, Endomet); ketoprofen (Profenid); meloksikam (Melox, Exen, Zeloxim); naproksen (Aleve, Apranax, Aprol, Naprosyn, Synax); piroksikam (Felden, Oksikam); vb. ]

Eğer herhangi bir ilaca alerjiniz varsa ya da aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Asetilsalisilik asit’i kullanmaya başlamadan önce hekiminize bildiriniz:

*
Astım ya da mevsim alerjisi;
*
Mide ülseri;
*
Karaciğer rahatsızlığı;
*
Böbrek rahatsızlığı;
*
Kanama ya da kan pıhtılaşma düzensizliği;
*
Kalp rahatsızlığı, yüksek kan basıncı;
*
Konjestif kalp yetmezliği;
*
Gut;
*
Burunda polip varlığı.

Eğer bu durumlardan herhangi birine sahipseniz Asetilsalisilik asit’i güvenli bir şekilde kullanabilmeniz için tedavi sırasında doz ayarlamaları ya da spesifik testlere ihtiyaç duyabilirsiniz.

Eğer Asetilsalisilik asit’i inme ya da kalp krizi ataklarını engellemek amacıyla kullanıyorsanız, aynı zamanda ibuprofen (Brufen, İbufen, Suprafen, Nurofen, Advil, Motrin) almaktan sakınınız. İbuprofen Asetilsalisilik asit’in kalp ve kan damarlarınız üzerindeki koruyucu etkisini azaltabilir. Eğer hem Asetilsalisilik asit hem İbuprofen’in ikisini birden kullanmanız gerekiyorsa; İbuprofen’i, Asetilsalisilik asit’i (enterik kaplı olmayan Asetilsalisilik asit türevleri için bu durum geçerli) aldıktan 30 dakika sonra veya almadan en az 8 saat önce alınız.

Gebelik ya da Emzirme Döneminde Asetilsalisilik asit’i Kullanabilir miyim?

Bu tedavi doğmamış bebeğin kalbi için sakıncalı olabilir ve aynı zamanda düşük doğum ağırlığına ya da daha farklı tehlikeli etkilere yol açabilir. Gebeyseniz veya tedavi sırasında gebe kalmayı planlıyorsanız mutlaka hekiminize bildiriniz. Asetilsalisilik asit anne sütüne geçebilir ve emzirilen bebeğe zarar verebilir. Eğer bebek emziriyorsanız hekiminize danışmadan bu ilacı kullanmayınız.

Asetilsalisilik asit’i Nasıl Kullanmalıyım?

Bu ilacı tam olarak size belirtilen şekilde kullanınız. İlacı size verilen dozlardan daha fazla miktarda veya doktorunuz tarafından tavsiye edilenden daha uzun süre kullanmayınız. Reçetenizdeki kullanım talimatlarına uyunuz.

İlacınızı bir bardak dolusu su ile birlikte alınız. Asetilsalisilik asit’i yemekle veya süt ile birlikte almak, ilacın midenizde oluşturması muhtemel tahrişleri azaltabilir. Enterik kaplı formdaki Asetilsalisilik asit mideniz için özel olarak formüle edilmiştir ancak dilerseniz yiyecek veya süt ile birlikte alabilirsiniz. Kontrollü salım veya enterik kaplı formda hazırlanan tabletleri ezmeyiniz, çiğnemeyiniz veya parçalamayınız. Hapı bir bütün olarak yutunuz. Kontrollü salım formda hazırlanan tablet ilacın vücuda yavaşça salınması için özellikle yapılmıştır. Hapı kırmak çok fazla ilacın bir kerede hızlı bir şekilde salınmasına sebep olacaktır. Enterik kaplı haplar midenizi korumak için özel bir kaplamaya sahiptir, dolayısıyla hapı kırmak bu kaplamaya zarar verir.

Çiğnenebilir tablet formunda hazırlanan Asetilsalisilik asit tableti yutmadan önce çiğnemelisiniz.

Ağızda çözünen tablet formunda hazırlanan Asetilsalisilik asit tablet kullanıyorsanız, ilacınızın paketini ilacı almaya hazır olduğunuzda açınız. İlaç paketini açarken ellerinizin tablete temas etmemesine özen gösteriniz. Ellerinizin kuru olmasına dikkat ediniz ve ilacı ağzınıza yerleştirip bekleyiniz. Suya gerek kalmadan ilaç hemen çözünmeye başlayacaktır. Tableti çiğnemeden ağzınızda tamamen çözünmesini bekleyiniz.

Eğer herhangi bir ameliyat veya operasyon geçirmeniz gerekiyorsa, Asetilsalisilik asit kullandığınızı operasyon zamanı gelmeden önce cerrahınıza söyleyiniz. Kısa bir süre için ilacınızı kullanmayı bırakmanız gerekebilir.

Eğer Asetilsalisilik asit’in şişesinde güçlü bir sirke kokusu duyarsanız bu ilacı kullanmayınız. İlaç artık tesirini kaybetmiş olabilir.

Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?

Asetilsalisilik asit genellikle ihtiyaç duyulduğunda kullanıldığından ilacı kullanırken herhangi bir zaman planlaması yapmamış olabilirsiniz. Ancak ilacı düzenli olarak kullanıyorsanız ve eğer bir doz almayı unuttuysanız hatırladığınız an bu dozu alınız. Eğer hatırladığınızda bir sonraki dozun vakti gelmişse almadığınız dozu atlayınız ve ilacı planladığınız düzende almaya devam ediniz. Unuttuğunuz doz için ekstra ilaç almayınız.

Fazla Doz Alırsam Ne Olur?

Eğer bu ilaçtan çok fazla kullandığınızı düşünüyorsanız bir acil tedavi merkezini arayınız ve belirtileri eksiksiz şekilde anlatınız.

Kulaklarda çınlama, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, halüsinasyon, hızlı soluma, ateş, istemdışı kasılmalar ve koma doz aşımı belirtileri arasında sayılabilir.

Asetilsalisilik asit’i Alırken Nelerden Kaçınmalıyım?

Hekim veya eczacınıza danışmadan reçetesiz satılan başka bir ilaç kullanmayınız. Asetilsalisilik asit içeren birçok reçetesiz ilaç (Aspirin, Babyprin, Asinpirine, Coraspin, Ecopirin, vb. ) mevcuttur. Eğer bu tip ilaçları birlikte alırsanız, aynı tür ilaçlardan kazara çok fazla kullanmış olabilirsiniz. Kullanmakta olduğunuz diğer ilaçların etiket veya prospektüslerini okuyarak Asetilsalisilik asit içerip içermediklerini öğreniniz.

Asetilsalisilik asit alırken, non-steroidal antienflamatuar grubu ilaçları [diklofenak (Cataflam, Diclomec, Dicloflam, Dolorex, Voltaren); etodolak (Etol, Edolar); ibuprofen (Brufen, Ibufen, Suprafen, Nurofen); indometasin (Endol, Endomet); ketoprofen (Profenid); meloksikam (Melox, Exen, Zeloxim); naproksen (Aleve, Apranax, Aprol, Naprosyn, Synax); piroksikam (Felden, Oksikam); vb. ] almaktan kaçınınız.

Asetilsalisilik asit alırken alkol kullanmaktan sakınınız. Alkol mide kanaması riskinizi arttırabilir.

Eğer Asetilsalisilik asit’i inme ya da kalp krizi ataklarını engellemek amacıyla kullanıyorsanız, aynı zamanda ibuprofen (Brufen, İbufen, Suprafen, Nurofen, Advil, Motrin) almaktan sakınınız. İbuprofen Asetilsalisilik asit’in kalp ve kan damarlarınız üzerindeki koruyucu etkisini azaltabilir. Eğer hem Asetilsalisilik asit hem İbuprofen’in ikisini birden kullanmanız gerekiyorsa; İbuprofen’i, Asetilsalisilik asit’i (enterik kaplı olmayan Asetilsalisilik asit türevleri için bu durum geçerli) aldıktan 30 dakika sonra veya almadan en az 8 saat önce alınız.

Asetilsalisilik asit’in Yan Etkileri

Kurdeşen; solunum zorluğu; yüzde, dudaklarda, dilde şişme veya kabarma alerjik reaksiyonun işaretleri olabilir. Böyle bir durumda acil sağlık yardımı alınız.

Eğer aşağıdaki ciddi yan etkilerden herhangi birini kendinizde görürseniz, Asetilsalisilik asit kullanımını derhal kesiniz ve bir sağlık kurumuna başvurunuz ya da bir an önce doktorunuzu arayınız:

* Siyah, kanlı, katranımsı dışkı;
* Kanlı öksürük veya kahve telvesi şeklinde kusma;
* Aşırı mide bulantısı, kusma veya mide ağrısı;
* 3 günden fazla süren ateş;
* 10 günden fazla süren şişlik veya ağrı;
* Duyma problemleri, kulaklarda çınlama.

Daha hafif yan etkiler de görülebilir:

* Mide bozulması, mide ekşimesi, midede yanma;
* Uykulu hal, uyuşukluk;
* Baş ağrısı.

Bu liste görülebilecek bütün yan etkilerin eksiksiz bir listesi değildir; burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza bildiriniz.

Asetilsalisilik asit ile Etkileşen Diğer İlaçlar Hangileridir?

Eğer aşağıda sıralanan:

*
Pıhtılaşmayı önleyen ilaçlar [varfarin sodyum (Coumadin, Orfarin)];
*
Antidepresanlar [sitalopram (Cipram, Eslopram); esitalopram (Cipralex, Eslorex); fluoksetin (Depreks, Depset, Fulsac, Prozac); fluvoksamin maleat (Faverin); paroksetin (Paxil, Seroxat); sertralin (Lustral, Seralin); milnasipran (Ixel); mirtazapin (Remeron, Mirtaron); reboksetin (Edronax); venlafaksin (Efexor); hiperikum (Felis); amitriptilin hidroklorür (Laroxyl, Triptilin); imipramin hidroklorür (Laroxyl, Tofranil); klomipramin hidroklorür (Anafranil); opipramol hidroklorür (Deprenil, İnsidon, İnsomin); vb. ]

bu ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız Asetilsalisilik asit kullanmaya başlamadan önce hekiminize mutlaka bildiriniz.

Bu liste tam liste değildir ve Asetilsalisilik asit ile etkileşen daha farklı ilaçlar da olabilir. Hekiminize reçeteli veya reçetesiz satılan, kullandığınız tüm ilaçları söyleyiniz. Bunlar; vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da başka bir hekim tarafından size reçete edilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan yeni bir ilaç kullanmaya başlamayınız.

Asetilsalisilik asit’i Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim?

Asetilsalisilik asit’i oda sıcaklığında, nem ve sıcaktan uzak ortamlarda saklayınız.

Daha Fazla Bilgiye Nasıl Ulaşabilirim?

Babypyrin Tablet ile ilgili daha fazla bilgi için eczacınıza danışabilirsiniz.

UNUTMAYIN! Babypyrin Tablet ve diğer bütün ilaçları çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız; Babypyrin Tablet'i asla başkalarıyla paylaşmayınız ve Babypyrin Tablet'i sadece size uygun görüldüğü şekilde kullanınız.

Babinoks Pediyatrik Şurup

İlaç Etken Maddesi:
Parasetamol
İlaç Etken Maddesi:
parasetamol.............24 mg/ml (5 ml)
İlaç Marka İsmi:
Babinoks Pediyatrik Şurup

Parasetamol Nedir?

Parasetamol ateş düşürücü, ağrı kesicidir.

Parasetamol aşağıdaki durumlar ile ilgili bir ilaçtır:

*
baş ağrısı,
*
kas ağrısı,
*
eklem iltihabı,
*
sırt ağrısı,
*
bel ağrısı,
*
diş ağrısı,
*
soğuk algınlığı,
*
ateş.

Parasetamol burada yer almayan diğer tedavi edici amaçlar için de kullanılıyor olabilir.

Parasetamol Hakkında Bilmem Gereken En Önemli Bilgiler Nelerdir?

Parasetamol’u ağrılı durumlarda 10 günden fazla (çocuklarda 5 günden fazla), ateşli hallerde 3 günden fazla kullanmayınız. Eğer şikayetleriniz iyileşmezse ya da daha kötüye giderse, Parasetamol’u kullanmayı bırakınız ve hekiminizle görüşünüz.

Reçeteyle veya reçetesiz satılan, kullanmakta olduğunuz diğer ilaçlardaki Parasetamol miktarına dikkat ediniz. Bu sayede her ilaç dozunda ya da günlük toplam doz olarak size önerilenden daha fazla Parasetamol tüketmekten yani Parasetamol doz aşımından kendinizi sakınabilirsiniz.

Parasetamol ile tedaviniz sırasında alkol almaktan sakınınız. Alkol ve Parasetamol ikisi birlikte kullanıldığında karaciğerinize zarar verebilir.

Eğer Parasetamol’u çocuk tedavisi için kullanacaksanız, ilacın prospektüsünü dikkatlice okuyunuz ve eğer mümkünse çocuklar için hazırlanan ilaç formunu kullanınız. Parasetamol’u 2 yaşından küçük çocuklara vermeden önce hekiminize danışınız.

Parasetamol Kullanmadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?

Eğer her gün 3 kadehten fazla alkol tüketiyorsanız ya da alkol kaynaklı karaciğer rahatsızlığınız varsa öncelikle hekiminize danışmadan Parasetamol kullanmayınız. Bu ilacı kullanmak sizin için uygun olmayabilir ya da daha düşük doz veya özel bir kontrole gereksinim duyabilirsiniz.

Parasetamol kullanmaya başlamadan önce eğer böbrek ya da karaciğer rahatsızlığınız varsa hekiminize bildiriniz. Eğer bu rahatsızlıklardan herhangi birine sahipseniz bu ilacı kullanamayabilirsiniz ya da ilacınızı güvenle kullanabilmeniz için tedaviniz süresince doz ayarlaması ya da spesifik bir test yapılmasına gereksinim duyabilirsiniz.

Gebelik ya da Emzirme Döneminde Parasetamol’u Kullanabilir miyim?

Parasetamol’un ait olduğu gebelik kategorisi FDA tarafından resmi olarak belirlenmemiştir. Parasetamol ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kısa süreliğine, gebeliğin her basamağında kullanılır. Parasetamol’un gebelikte aralıklı olarak, kısa süreçlerle kullanımının güvenli olduğuna inanılmakla birlikte; Parasetamol gebelik süresince ancak kullanım gerekliliğinin hekim tarafından net bir şekilde tespit edildiği durumlarda kullanılmalıdır.

Parasetamol anne sütüne geçer. Parasetamol’un emzirme döneminde kullanımı güvenli gibi görünse de; emzirme döneminizde eğer mümkünse Parasetamol almaktan kaçınınız. Eğer bebek emziriyorsanız, Parasetamol almadan önce hekiminize danışınız.

Parasetamol’u Nasıl Kullanmalıyım?

Bu ilacı tam olarak size belirtilen şekilde kullanınız. İlacı size verilen dozlardan daha fazla miktarda veya doktorunuz tarafından tavsiye edilenden daha uzun süre kullanmayınız. Reçetenizdeki kullanım talimatlarına uyunuz.

Tablet ya da draje formundaki Parasetamol’u bir bardak dolusu suyla birlikte alınız. Parasetamol’u yemeklerle birlikte veya yemeklerden ayrı olarak alabilirsiniz.

Fitil (supozituar) formunda hazırlanan Parasetamol’u kullanmadan önce ve kullandıktan sonra ellerinizi yıkayınız. Fitili kullanmadan önce kısa bir süre buzdolabında ya da soğuk suyun altında bekletiniz. Fitili ambalajından çıkarınız ve soğuk suyla ıslatınız. Fitilin rektal bölgeye erişmesini sağlayacak şekilde; bir bacağınız dümdüz, diğeri bükülü halde rahat edebileceğiniz bir pozisyonda ya uzanınız ya çömeliniz ya da ayakta durunuz.

Eğer temin edilmişse aplikatör ya da parmağınızı kullanarak fitilin rahatlıkla rektuma ulaşabilmesi için fitili itebildiğiniz kadar ileri itiniz. İlk önce fitilin dar ucunu yerleştiriniz. Bacaklarınızı kapatınız ve birkaç dakika uzanınız. Eğer aplikatörü yeniden kullanacaksanız, parçalarını ayırınız ve ılık su ve sabun ile yıkayınız; daha sonra tamamen kurulayınız. Fitili yerleştirdikten sonra en az 1 saat büyük abdestinizi yapmaktan kaçınınız.

Süspansiyon formda hazırlanan Parasetamol’un bir dozunu ölçmeden önce ilacı iyice çalkalayınız. Doğru miktarda dozu aldığınıza emin olmak için, sıvıyı işaretli bir ölçüm kaşığı veya ilaç kabı ile ölçünüz, normal bir yemek kaşığı kullanmayınız. Eğer herhangi bir doz ölçüm aletiniz yoksa eczacınızdan isteyebilirsiniz.

Parasetamol’u asla size uygun görülenden daha yüksek dozda almayınız. Yetişkinler için 1 defalık maksimum doz 1 gram (1000 mg); 1 günlük maksimum doz 4 gram (4000 mg)’dır. Çok fazla Parasetamol almak karaciğerinize zarar verebilir. Eğer günde 3 kadehten fazla alkol tüketiyorsanız Parasetamol kullanmadan önce hekiminizle konuşunuz.

Parasetamol’u ağrılı durumlarda 10 günden fazla (çocuklarda 5 günden fazla), ateşli hallerde 3 günden fazla kullanmayınız. Eğer şikayetleriniz iyileşmezse ya da daha kötüye giderse, Parasetamol’u kullanmayı bırakınız ve hekiminizle görüşünüz.

Eğer Parasetamol’u çocuk tedavisi için kullanacaksanız, ilacın prospektüsünü dikkatlice okuyunuz ve eğer mümkünse çocuklar için hazırlanan ilaç formunu kullanınız. Parasetamol’u 2 yaşından küçük çocuklara vermeden önce hekiminize danışınız.

Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?

Eğer ilacınızı belirli bir takvim düzeninde alıyorsanız, kaçırdığınız dozu hatırlar hatırlamaz alınız ve reçetenizde belirtilen ya da ilacın prospektüsünde yer alan zaman süresince ikinci bir doz almayınız. İki dozu birden aynı zamanda almayınız yani 1 kerede çift doz almayınız.

Eğer ilacınızı ihtiyaç duydukça alıyorsanız, bir dozu kaçırmanız genellikle önemli değildir. Kaçırdığınız dozu hatırlar hatırlamaz alınız ve reçetenizde belirtilen ya da ilacın prospektüsünde yer alan zaman süresince ikinci bir doz almayınız.

Fazla Doz Alırsam Ne Olur?

Eğer bu ilaçtan çok fazla kullandığınızı düşünüyorsanız bir acil tedavi merkezini arayınız ve belirtileri eksiksiz şekilde anlatınız.

Mide bulantısı, kusma, ishal, karın ağrısı, terleme, nöbet ve düzensiz kalp atımı doz aşımı belirtileri arasında sayılabilir.

Parasetamol’u Alırken Nelerden Kaçınmalıyım?

Parasetamol ile tedaviniz sırasında alkol almaktan sakınınız. Alkol ve Parasetamol ikisi birlikte kullanıldığında karaciğerinize zarar verebilir.

Reçeteyle veya reçetesiz satılan, kullanmakta olduğunuz diğer ilaçlardaki Parasetamol miktarına dikkat ediniz. Bu sayede her ilaç dozunda ya da günlük toplam doz olarak size önerilenden daha fazla Parasetamol tüketmekten yani Parasetamol doz aşımından kendinizi sakınabilirsiniz.

Parasetamol’un Yan Etkileri

Kurdeşen; solunum zorluğu; yüzde, dudaklarda, dilde şişme veya kabarma alerjik reaksiyonun işaretleri olabilir. Böyle bir durumda acil sağlık yardımı alınız.

Eğer aşağıdaki ciddi yan etkilerden herhangi birini kendinizde görürseniz, Parasetamol kullanımını derhal kesiniz ve bir sağlık kurumuna başvurunuz ya da bir an önce doktorunuzu arayınız :

*
Karaciğerde hasar oluşumu (deri ya da gözlerde sararma, bulantı, karın ağrısı, karında rahatsızlık hissi, alışılmadık kanama ya da çürüme, şiddetli halsizlik);
*
Kanama problemleri (kolay ya da alışılmadık kanama veya çürüme oluşumu).

Burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza bildiriniz.

Parasetamol ile Etkileşen Diğer İlaçlar Hangileridir?

Reçeteyle veya reçetesiz satılan, kullanmakta olduğunuz diğer ilaçlardaki Parasetamol miktarına dikkat ediniz. Bu sayede her ilaç dozunda ya da günlük toplam doz olarak size önerilenden daha fazla Parasetamol tüketmekten yani Parasetamol doz aşımından kendinizi sakınabilirsiniz.

Parasetamol, idrar glukoz testi sonuçlarının hatalı çıkmasına sebep olabilir. Eğer diyabet hastasıysanız ve Parasetamol alımınız süresince glukoz seviyenizde değişiklikler fark ediyorsanız hekiminize bu durumu bildiriniz.

Parasetamol ile etkileşen çeşitli ilaçlar olabilir. Hekiminize reçeteli veya reçetesiz satılan, kullandığınız tüm ilaçları söyleyiniz. Bunlar; vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da başka bir hekim tarafından size reçete edilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan yeni bir ilaç kullanmaya başlamayınız.

Parasetamol’u Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim?

Parasetamol’u oda sıcaklığında, nem ve sıcaktan uzak ortamlarda saklayınız. Fitil formda hazırlanan Parasetamol oda sıcaklığında veya buzdolabında saklanabilir.

Daha Fazla Bilgiye Nasıl Ulaşabilirim?

Babinoks Pediyatrik Şurup ile ilgili daha fazla bilgi için eczacınıza danışabilirsiniz.

UNUTMAYIN! Babinoks Pediyatrik Şurup ve diğer bütün ilaçları çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız; Babinoks Pediyatrik Şurup'u asla başkalarıyla paylaşmayınız ve Babinoks Pediyatrik Şurup'u sadece size uygun görüldüğü şekilde kullanınız.

Bactrim Forte Tablet

İlaç Etken Maddesi:
Sülfametoksazol-Trimetoprim
İlaç Marka İsmi:
Bactrim Forte Tablet

Sülfametoksazol-Trimetoprim Nedir?

Sülfametoksazol ve Trimetoprim birer antibiyotiktir ve bakterilerin sebep olduğu farklı türdeki enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.

Sülfametoksazol-Trimetoprim kombinasyonu aşağıdaki durumlarla ilgili bir ilaçtır:

* kulak enfeksiyonları,
* idrar yolu enfeksiyonları,
* bronşit,
* turist diyaresi,
* pnemocytis carinii kaynaklı zatürre.

Sülfametoksazol-Trimetoprim burada yer alanlar dışında başka amaçlar için de kullanılıyor olabilir.

Bu ilaç ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için tıklayınız.

Sülfametoksazol-Trimetoprim Hakkında Bilmem Gereken En Önemli Bilgiler Nelerdir?

Eğer Sülfametoksazol ya da Trimetoprim’e alerjiniz var ise veya hamileyseniz veya bebek emziriyorsanız ya da folik asit eksikliğinin sebep olduğu anemi hastalığınız (kanda alyuvar hücresi eksikliği) varsa bu ilacı kullanmayınız.

Eğer böbrek yada karaciğer hastalığı, folik asit eksikliği, astım veya ciddi alerjiler, AIDS, glukoz-6-fosfat dehidrojenaz (G6PD) eksikliği veya beslenme yetersizliği gibi durumlardan herhangi birine sahipseniz; Sülfametoksazol-Trimetoprim kullanmadan önce hekiminize durumunuzu anlatınız.

Bu ilacı doktorunuz tarafından belirtilen sürenin tamamı boyunca kullanınız. Enfeksiyon tamamiyle temizlenmeden de şikayetlerinizde iyileşmeler görülebilir. Sülfametoksazol-Trimetoprim soğuk algınlığı veya grip gibi virüslerin yol açtığı enfeksiyonları tedavi etmeyecektir.

Antibiyotik ilaçlar ishale sebep olabilir ve bu durum yeni bir enfeksiyonun işareti olabilir. Eğer aşırı sulu veya kanlı ishaliniz varsa doktorunuzu arayınız. Doktorunuz size söylemedikçe ishali durdurmak için herhangi bir ilaç kullanmayınız.

Güneş ışınlarına veya yapay UV ışınlarına (solaryum, ultraviyole lamba) maruz kalmaktan kaçınınız. Sülfametoksazol-Trimetoprim cildinizi güneş ışınlarına karşı daha hassas hale getirebilir ve güneş yanıklarına sebep olabilir. Eğer güneşe maruz kalacaksanız bir güneş kremi (minimum 15 faktör) kullanınız ve koruyucu giysiler giyiniz.

Yaşlı yetişkinlerin bu ilacı kullanırken yan etkilere maruz kalma olasılığı daha fazla olabilir.

Sülfametoksazol-Trimetoprim Kullanmadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?

Eğer Sülfametoksazol ya da Trimetoprim’e alerjiniz var ise veya hamileyseniz veya bebek emziriyorsanız ya da folik asit eksikliğinin sebep olduğu anemi hastalığınız (kanda alyuvar hücresi eksikliği) varsa bu ilacı kullanmayınız.

Eğer belirli rahatsızlıklarınız var ise Sülfametoksazol-Trimetoprim’i güvenli bir şekilde kullanabilmeniz için tedavi sırasında özel doz ayarlamalarına veya spesifik testlere ihtiyaç duyabilirsiniz. Eğer aşağıdaki durumlardan herhangi birine sahipseniz Sülfametoksazol-Trimetoprim kullanmadan önce hekiminize mutlaka bildiriniz:

* Böbrek veya karaciğer hastalığı;
* Folik asit eksikliği;
* Astım veya ciddi alerjiler;
* AIDS;
* Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz (G6PD) eksikliği;
* Kötü, yetersiz beslenme.

Gebelik ya da Emzirme Döneminde Sülfametoksazol-Trimetoprim’i Kullanabilir miyim?

FDA gebelik kategorisi C. Sülfametoksazol-Trimetoprim doğmamış bebek için zararlı olabilir. Gebeyseniz veya tedavi sırasında gebe kalmayı planlıyorsanız mutlaka hekiminize bildiriniz. Sülfametoksazol-Trimetoprim anne sütüne geçebilir ve emzirilen bebeğe zarar verebilir. Eğer bebek emziriyorsanız doktorunuza danışmadan bu ilacı kullanmayınız. Bu ilacı 2 aylıktan daha küçük bebeklere vermeyiniz.

Sülfametoksazol-Trimetoprim’i Nasıl Kullanmalıyım?

Bu ilacı tam olarak size belirtilen şekilde kullanınız. İlacı size verilen dozlardan daha fazla miktarda veya doktorunuz tarafından tavsiye edilenden daha uzun süre kullanmayınız. Reçetenizdeki kullanım talimatlarına uyunuz.

Bir dozu ölçmeden önce süspansiyon formdaki Sülfametoksazol-Trimetoprim’i iyice çalkalayınız. Doğru miktarda dozu aldığınıza emin olmak için, sıvıyı işaretli bir ölçüm kaşığı veya ilaç kabı ile ölçünüz, normal bir yemek kaşığı kullanmayınız. Eğer herhangi bir doz ölçüm aletiniz yoksa eczacınızdan isteyebilirsiniz.

Sülfametoksazol-Trimetoprim’in enjeksiyonluk formu kas içine ya da toplardamar içine enjeksiyon şeklinde iki farklı yolla uygulanabilir ancak bu iki formun birbiriyle karıştırılmaması çok önemlidir. Yalnızca kas içine uygulama için hazırlanan form hiçbir surette toplardamar içine; yalnızca toplardamar içine uygulama için hazırlanan form da hiçbir surette kas içine uygulanamaz.

İlacın enjeksiyon yoluyla uygulanması büyük dikkat ve deneyim gerektiren bir uygulama şeklidir. Yapılacak ufak bir hata çok ciddi sorunlara yol açabilir; bu nedenle enjeksiyonluk formdaki Sülfametoksazol-Trimetoprim’i kullanırken mutlaka bir sağlık profesyonelinden yardım alınız.

Bu ilacı doktorunuz tarafından belirtilen sürenin tamamı boyunca kullanınız. Enfeksiyon tamamiyle tedavi edilmeden de şikayetlerinizde iyileşmeler görülebilir. Sülfametoksazol-Trimetoprim soğuk algınlığı veya grip gibi virüslerin yol açtığı enfeksiyonları tedavi etmeyecektir. Sülfametoksazol-Trimetoprim alırken bol miktarda sıvı (su,meyve suyu..vb.) tüketiniz, bol sıvı tüketimi böbrek taşı oluşumunu engelleyecektir.

Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?

Eğer bir doz almayı unuttuysanız hatırladığınız an bu dozu alınız. Eğer hatırladığınızda bir sonraki dozun vakti gelmişse almadığınız dozu atlayınız ve ilacınızı planladığınız düzende almaya devam ediniz. Unuttuğunuz doz için ekstra ilaç almayınız.

Fazla Doz Alırsam Ne Olur?

Eğer bu ilaçtan çok fazla kullandığınızı düşünüyorsanız bir acil tedavi merkezini arayınız ve belirtileri eksiksiz şekilde anlatınız.

Baş dönmesi, uyuşukluk, mide bulantısı, kusma, iştah kaybı, mide ağrısı, baş ağrısı, ciltte ve gözlerde sararma, idrarda kan, ateş, bilinç bulanıklığı, ve bayılma doz aşımı belirtileri arasında sayılabilir.

Sülfametoksazol-Trimetoprim’i Alırken Nelerden Kaçınmalıyım?

Antibiyotik ilaçlar ishale sebep olabilir ve bu durum yeni bir enfeksiyonun işareti olabilir. Eğer aşırı sulu veya kanlı ishaliniz varsa doktorunuzu arayınız. Doktorunuz size söylemedikçe ishali durdurmak için herhangi bir ilaç kullanmayınız.

Güneş ışınlarına veya yapay UV ışınlarına (solaryum, ultraviyole lamba) maruz kalmaktan kaçınınız. Sülfametoksazol-Trimetoprim cildinizi güneş ışınlarına karşı daha hassas hale getirebilir ve güneş yanıklarına sebep olabilir. Eğer güneşe maruz kalacaksanız bir güneş kremi (minimum 15 faktör) kullanınız ve koruyucu giysiler giyiniz.

Sülfametoksazol-Trimetoprim’in Yan Etkileri

Kurdeşen; solunum zorluğu; yüzde, dudaklarda, dilde, boğazda şişme veya kabarma alerjik reaksiyonun işaretleri olabilir. Böyle bir durumda acil sağlık yardımı alınız.

Eğer aşağıdaki ciddi yan etkilerden herhangi birini kendinizde görürseniz bir an önce doktorunuzu arayınız:

*
Ateş, boğaz ağrısı, sinir ile birlikte baş ağrısı, ciltte soyulma ve kırmızı döküntü;
*
Cilt döküntüsünün ilk işaretleri (derecesi önemsiz);
*
Soluk cilt, kolay kanama ve çürük oluşumu;
*
Öksürük, nefes darlığı;
*
Aşırı sulu veya kanlı ishal;
*
Huzursuzluk veya alınganlık hissi, bilinç bulanıklığı, halüsinasyon, nöbet;
*
Düşük kalp hızı, zayıf nabız, karıncalanma, uyuşma, kas ağrısı veya zayıflığı;
*
Mide bulantısı, mide ağrısı, iştah kaybı, kaşıntı, koyu idrar, kil renkli dışkı, sarılık (ciltte ve gözlerde sararma);
*
Ateş, titretme, vücut ağrısı, grip belirtileri;
*
Normalden az idrar yapma veya hiç idrar yapmama.

Aşağıdaki gibi daha hafif yan etkiler de oluşabilir:

*
Hafif kaşıntı veya ciltte döküntü;
*
Ağrılı veya şişmiş dil;
*
Baş dönmesi, dönme hissi;
*
Kulaklarda çınlama;
*
Eklem ağrısı;
*
Uyku problemleri (uykusuzluk-insomnia).

Bu liste görülebilecek bütün yan etkilerin eksiksiz bir listesi değildir, burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza bildiriniz.

Sülfametoksazol-Trimetoprim ile Etkileşen Diğer İlaçlar Hangileridir?

Eğer aşağıda sıralanan:

*
Fenitoin içeren ilaçlar (Epanutin, Epdantoin);
*
İdrar söktürücüler [klortalidon (Hygroton, Regroton); indapamid (Fludin, Flupamid, İndamid); furosemid (Lasix, Furomid, Desal)];
*
Pıhtılaşmayı önleyen ilaçlar [varfarin sodyum (Coumadin, Orfarin)];
*
Metotreksat içeren ilaçlar (Emthexate, Methotrexat, Trexan, Zexat);
*
ACE inhibitörleri [benazepril (Cibacen); enalapril maleat (Enalap, Enapril, Konveril); kaptopril (Kapril, Kaptopril); fosinopril (Monopril); kinapril (Acuitel); lisinopril (Acerilin, Sinopryl); moeksipril hidroklorür (Univasc); perindopril(Coversyl); ramipril (Blokace, Delix, Delix Protect); trandolapril (Gopten);vb. ].

bu ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız Sülfametoksazol-Trimetoprim’i kullanmaya başlamadan önce hekiminize mutlaka bildiriniz.

Bu liste tam bir liste değildir ve Sülfametoksazol-Trimetoprim ile etkileşen daha farklı ilaçlar da olabilir. Hekiminize reçeteli veya reçetesiz satılan, kullandığınız tüm ilaçları söyleyiniz. Bunlar; vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da diğer bir doktor tarafından size reçete edilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan yeni bir ilaç kullanmaya başlamayınız.

Sülfametoksazol-Trimetoprim’i Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim?

Tablet ve süspansiyon formdaki Sülfametoksazol-Trimetoprim’i oda sıcaklığında; nem, sıcak ve ışıktan uzak ortamlarda saklayınız.

Enjeksiyonluk formdaki Sülfametoksazol-Trimetoprim’i oda sıcaklığında; nem, sıcak ve ışıktan uzak ortamlarda saklayınız ve ilacı enjeksiyon için hazırladıktan sonra bekletmeden uygulayınız.

Daha Fazla Bilgiye Nasıl Ulaşabilirim?

Bactrim Forte Tablet ile ilgili daha fazla bilgi için eczacınıza danışabilirsiniz.

UNUTMAYIN! Bactrim Forte Tablet ve diğer bütün ilaçları çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız; Bactrim Forte Tablet'i asla başkalarıyla paylaşmayınız ve Bactrim Forte Tablet'i sadece size uygun görüldüğü şekilde kullanınız.

10 Ağustos 2010 Salı

Adalat CRONO

Adalat CRONO

Formülü : Her film kaplı tablet 30 mg nifedipin içerir. Ayrıca, boyar madde olarak, kırmızı demir oksit (E172/C.I. 77491) ve titanyum dioksit (E171 /C.I.77891)içermektedir. Farmakolojik Özellikler : Nifedipin, 1,4-dihidropiridin türevi bir kalsiyum antagonistidir. Kalsiyum antagonistleri, kalsiyum kanallarından hücre içine kalsiyum girişini inhibe etmektedir. Nifedipin, özellikle miyokard hücreleri, koroner arterlerin düz kas hücreleri ve periferik damarlar üzerinde etkili olmaktadır.Nifedipin arteriyollerde düz kas tonusunu azaltır, böylece artmış periferik direnci ve dolayısıyla kan basıncını düşürür. Tedavinin başlangıcında kalp hızında ve buna bağlı olarak kardiyak atım hacminde geçici refleks bir artış olabilir. Ancak, bu, vazodilatasyonu kompanse edecek düzeyde değildir. Ayrıca, nifedipin, gerek kısa, gerekse uzun dönemli tedavilerde, sodyum ve su ekskresyonunu arttırır. Nifedipinin kan basıncını düşürücü etkisi, özellikle hipertansif hastalarda belirgindir.Nifedipin, kalpte, koroner arterleri dilate etmekte, özellikle de büyük damarları etkilemekte, hatta kısmi stenozlu alanlarda bile etkisini göstermektedir. Ayrıca, nifedipin koroner arterlerin vasküler düz kas tonusunu azaltarak vazospazmı önlemektedir. Sonuç olarak, post-stenotik kan akımı ve oksijen temini artar. Buna paralel olarak, nifedipin, periferik direnci düşürerek oksijen gereksinimini azaltmaktadır (afterload). Nifedipinin uzun dönemli kullanımıyla, yeni aterosklerotik lezyonların oluşumu da önlenebilmektedir.Adalat CRONO 30 tabletleri, 24 saati aşkın bir süre hemen hemen sabit bir oranda nifedipin sağlayacak şekilde formüle edilmiştir. Nifedipin, tabletten, membran kontrollü ozmotik itici-çekici (push-pull) proses ile salınmaktadır. Salım, gastrointestinal pH veya motiliteden bağımsızdır. Yutulduktan sonra, tabletteki biyolojik olarak inert komponentler, gastrointestinal kanaldan geçişte intakt olarak kalır ve çözünmeden feçesle atılır. Oral uygulamadan sonra, nifedipin hemen hemen tümüyle absorbe olur. Hızlı salımlı nifedipin formülasyonlarının (Adalat kapsül), sistemik yararlanımı ilk geçiş etkisine bağlı olarak %45-56 arasındadır. Kontrollü salımlı Adalat CRONO tabletin, kapsüle göre rölatif biyoyararlanımı ise %68-86 civarındadır ve ilk dozdan sonra, yaklaşık 6-12 saat içinde plato oluşturmaktadır. Tekrarlanan dozları takiben, 24 saati aşkın bir süre ile rölatif olarak sabit plazma konsantrasyonları sağlanmaktadır. Adalat CRONO 30 için pik plazma konsantrasyonu, 20-21 ng/ml, maksimuma ulaşma zamanı ise 12-15 saattir. Nifedipinin plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık olarak % 95'tir. Oral uygulamadan sonra nifedipin barsak duvarı ve karaciğerde metabolize olur. Metabolitleri inaktiftir. Nifedipin, metabolitleri halinde, başlıca böbrekler ve %5-15 oranında da safra ile atılır. İdrarda bulunan değişmeden kalan madde miktarı % 0.1'in altındadır.

Endikasyonları : 1. Hipertansiyon 2. Koroner kalp hastalığı Kronik stabil anjina pektoris (efor anjinası) Kontrendikasyonları : Adalat CRONO 30, nifedipine aşırı duyarlılığı olanlarda ve kardiyovasküler şokta kullanılmamalıdır. Enzim indüksiyonu nedeniyle, nifedipin etkin plazma konsantrasyonuna erişemediği için, nifedipin rifampisin ile birlikte kullanılmamalıdır. Gebelik ve emzirme sırasında kullanım: Nifedipin gebelikte kontrendikedir. Gebelerde yeterli çalışmalar yapılmamıştır, ancak hayvanlarda yapılan çalışmalarda embriyotoksik, fetotoksik ve teratojenik etkiler görüldüğünden, nifedipin gebelik süresince kullanılmamalıdır. Hayvanlarda bu etkilerin görülmesine yol açan dozlar, toksik olmakla birlikte, insanlar için tavsiye edilen maksimum dozdan defalarca daha yüksektir. Nifedipin anne sütüne geçmektedir. Bu konuda bir deneyim olmadığından, olası etkiler göz önüne alınarak, emzirme döneminde nifedipinin kullanılması elzem olduğu takdirde, öncelikle emzirmeye son verilmelidir. Fertilite: Nadir in vitro fertilizasyon vakalarında, nifedipin benzeri kalsiyum antagonistleri ile spermatozoalardaki reversibl biyokimyasal değişiklikler arasında ilişki görülmüştür. Tekrarlanan in vitro fertilizasyon girişimlerinin başarısız olduğu erkeklerde, sonuç başka bir nedene bağlanamıyorsa, nifedipin benzeri kalsiyum antagonistleri muhtemel bir neden olarak göz önüne alınmalıdır.

Uyarılar / Önlemler : Kan basıncı çok düşük olan (ciddi hipotansiyon, sistolik basınç < 90 mm Hg), kalp yetmezliği bulunan ve ciddi aort stenozu olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar dikkatle izlenmelidir, ciddi vakalarda doz azaltımı gerekebilir.Biyolojik olarak inert komponentler,deforme olmadan feçesle atıldığı için, gastrointestinal kanalda ciddi darlık olan hastalarda obstrüktif belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle, dikkatle uygulanmalıdır. Bilinen gastrointestinal hastalık hikayesi olmaksızın, bazı vakalarda obstrüktif semptomlar görülmüştür.Adalat Crono, Kock kesesi ( proktokolektomiden sonra yapılan ileostomi) olan hastalarda kullanılmamalıdır.Baryum kontrastlı grafi uygulaması sırasında, Adalat CRONO 30 kullanan hastalarda yalancı pozitif etkiler görülebilir (örneğin ; dolum hataları polip olarak yorumlanabilir).Nifedipin, gebelerde, i.v. magnezyum sülfat ile birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır.Nifedipin, özellikle tedavinin başlangıcında ve alkolle birlikte alındığında, araç ve makine kullanma kabiliyetini etkileyebileceğinden dikkatli olunmalıdır.

Yan Etkiler / Advers Etkiler : Adalat CRONO ile yapılan klinik çalışmalarda en sık görülen yan etkilerin sıklık ve vücut sistemlerinde oluşumuna göre dağılımı (hasta sayısı n = 9566 tarih : 13.10.1998). Sıklık insidansı : %1 ve < %10 ( Çok sık ) Tüm vücutta : asteni (yorgunluk), ödem, başağrısı Kardiyovasküler sistem : periferik ödem, vazodilatasyon, palpitasyon Sindirim sistemi : konstipasyon Sinir sistemi : baş dönmesi Sıklık insidansı : %0.1 ve < %1 ( Sık ) Tüm vücutta : karın ağrısı, göğüs ağrısı, bacak ağrısı, yorgunluk, ağrı Kardiyovasküler sistem : hipotansiyon, postural hipotansiyon, taşikardi, senkop. Sindirim sistemi : diyare, ağız kuruluğu, hazımsızlık, şişkinlik , bulantı Kas - İskelet sistemi : bacak krampları Sinir sistemi : uykusuzluk, sinirlilik, parestezi, uyku hali, vertigo Solunum sistemi : dispne Deri ve ekleri : kaşıntı, kızarıklık Ürogenital sistem : noktüri, poliüri Sıklık insidansı : %0.01 ve < %0.1 ( Ara sıra ) Tüm vücutta : alerjik reaksiyon, substernal göğüs ağrısı, titreme, yüz ödemi, ateş Kardiyovasküler sistem : anjina pektoris (unstabil hariç), kardiyovasküler hastalık Sindirim sistemi : anoreksi, geğirme, gastrointestinal bozukluk, dişeti hiperplazisi, jinjivit, artmış GGT, anormal karaciğer fonksiyon testi, kusma Kas istelet sistemi : artralji, kemik hastalığı, miyalji Sinir sistemi : hipestezi, uyku bozukluğu, tremor Solunum sistemi: burun kanaması Deri ve ekleri : anjiyoödem, makulopapüler kızarıklık, pustüler kızarıklık,terleme, ürtiker, vezikülobullöz kızarıklık Özel duyular : anormal görme, göz bozukluğu, göz ağrısı Ürogenital sistem : dizüri, sık idrara çıkma Adalat CRONO ile ilgili spontan raporlarda en sık görülen yan etkilerin sıklık ve vücut sistemlerinde oluşumuna göre dağılımı (hasta sayısı n = 2886 tarih : 15.09.1998) Sıklık insidansı : %0.01 ( Ender ) Tüm vücutta: anafilaktik reaksiyon Sindirim sistemi: bezoar, disfaji, özofajit, dişeti hastalığı, intestinal tıkanıklık, barsak ülseri,sarılık, artmış SGPT Hematolojik ve lemfatik sistem : lökopeni, purpura Metabolik ve beslenme bozukluğu : hiperglisemi, kilo kaybı Kas-iskelet sistemi: kas krampları Deri ve ekleri : eksfoliyatif dermatit, jinekomasti, fotosensitif dermatit. Özel duyular: bulanık görme Malign hipertansiyon ve hipovolemik diyaliz hastalarında vazodilatasyon sonucu kan basıncında aşırı düşüş gelişebilir.

BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

İlaç Etkileşimleri : Nifedipinin kan basıncını düşürücü etkisi diğer antihipertansiflerle artabilir.ß-blokerlerle birlikte verildiğinde, hasta şiddetli hipotansiyon açısından dikkatle izlenmelidir. İzole vakalarda kalp yetmezliği gelişebilir.Nifedipin, hem incebarsakta hem de karaciğerde lokalize sitokrom P450 3A4 enzim sistemi yoluyla metabolize olur. Dolayısıyla, bu enzim sistemini indüklediği veya inhibe ettiği bilinen ilaçlar, nifedipinin ilk geçişini (oral uygulama sonrası) veya klirensini değiştirebilirler.Nifedipin ve digoksinin birlikte verilmesi, digoksin klirensinde azalmaya, dolayısıyla digoksinin plazma düzeyinin yükselmesine yol açabilir.Fenitoin, Sitokrom P450 3A4 enzim sistemini indükler. Fenitoin ile nifedipinin birlikte kullanımında , nifedipinin biyoyararlanımı azalır ve etkinliği zayıflar.Birlikte kullanım sırasında nifedipine klinik yanıt monitörize edilmeli ve gerekirse nifedipin dozunun arttırılması değerlendirilmelidir. İki ilacın birlikte kullanımı sırasında, nifedipin dozu arttırılırsa, fenitoin ile tedavi kesildiğinde, nifedipin dozunun azaltılması değerlendirilmelidir.Kinidinle birlikte nifedipin uygulandığında, bazı vakalarda plazma kinidin düzeyinde azalma veya nifedipinin kesilmesiyle kinidin seviyesinde bir artış gözlenmiştir.Quinupristin/Dalfopristin ile nifedipinin birlikte kullanımı, nifedipinin plazma konsantrasyonunda artışa yol açabileceğinden; bu iki ilaç birlikte kullanılacağı zaman, kan basıncı monitorize edilmeli ve gerekirse nifedipin dozunun azaltılması değerlendirilmelidir. Simetidin plazma nifedipin düzeyini yükseltir ve antihipertansif etkiyi arttırabilir.Rifampisin enzim indüksiyonu ile nifedipinin metabolizasyonunu hızlandırarak etkinliğini ve biyoyararlanımını azaltabilir. Bu yüzden, rifampisin ve nifedipin birlikte kullanılmamalıdır. Diltiazem, nifedipin klirensini azaltır. Bu iki ilacın kombinasyonunda dikkatli olunmalı ve gerektiğinde nifedipin dozu azaltılmalıdır.Greyfurt suyu nifedipinin plazma konsantrasyonunu arttırabilir.Sisaprid ile nifedipinin birlikte kullanımı nifedipinin konsantrasyonlarını arttırabilir. Bu nedenle, birlikte kullanım sırasında kan basıncı monitörize edilmeli ve gerekirse, nifedipin dozunun düşürülmesi değerlendirilmelidir.Teorik olarak etkileşime girebilecek diğer ilaçlar:, Eritromisin, ketokonazol, itrakonazol, flukonazol, takrolimus, karbamazepin, fenobarbiton, valproik asit.Etkileşime girmeyen ilaçlar: Ajmalin, benazepril, debrisoquine, doksazosin, omeprazol, orlistat, pantoprazol, ranitidin, asetilsalisilik asit ( aspirin ) 100 mg, kandesartan sileksetil, serivastatin, ibesartan, rosiglitazon, talinolol, triamteren hidroklorotiazid. Nifedipin, üriner vanilil mandelik asit değerlerini spektrofotometrik ölçümlerde yanlışlıkla yükselmiş olarak gösterebilir.

Kullanım Şekli ve Dozu : Tedavi mümkün olduğu kadar hastanın ihtiyacına göre düzenlenmelidir. Doktor tarafından başka şekilde önerilmedikçe, yetişkinler için tavsiye edilen doz:

1. Hipertansiyonda günde 1 tablet Adalat CRONO 30 (1x30 mg / gün) 2. Koroner kalp hastalığında (Kronik stabil anjina pektoris) günde 1 tablet Adalat CRONO 30 (efor anjinası) (1x30 mg / gün) Başlangıç dozu olarak ,günde 30 mg tek doz önerilir. Hastalığın şiddeti ve hastanın cevabına göre, doz, aşamalar halinde, günde tek seferde 120 mg'a çıkartılabilir.Kullanım süresine doktor karar vermelidir.Tabletler bir miktar su ile bütün olarak yutulmalıdır. Tabletler bölünmemelidir ve çiğnenmemelidir.

Doz Aşımı ve Tedavisi : Ciddi nifedipin entoksikasyonunda kan basıncında düşüş, komaya kadar varabilen şuur bozuklukları, taşikardi, bradikardi, hiperglisemi, metabolik asidoz, hipoksi ve pulmoner ödem ile kardiyojenik şok görülebilir.Özellikle, Adalat Crono gibi kontrollü salımlı ürünlerin entoksikasyonunda, etken maddenin sonradan oluşabilecek absorbsiyonunu önlemek için gastrik lavaj yanısıra, ince barsak yıkamasını da kapsayan tam bir eliminasyon sağlanmalıdır. Nifedipin diyalize olmadığı için hemodiyalizin bir faydası yoktur. Plazmaferezis önerilir (plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır. Dağılım hacmi nispeten düşüktür). Bradikardik kalp ritm bozuklukları, -sempatomimetiklerle semptomatik olarak tedavi edilebilir.Hayatı tehdit eden bradikardik kalp ritm bozuklukları için geçici pacemaker tedavisi önerilebilir. Kardiyojenik şok ve arteryel vazodilatasyonun sonucu olan hipotansiyon, kalsiyum ile tedavi edilebilir (10-20 ml %10'luk kalsiyum glukonat solüsyonu yavaşça i.v. yolla verilir. Gerekiyorsa doz tekrar edilir). Sonuç olarak, kalsiyum serum seviyeleri, normal seviyenin en üst sınırına ya da biraz daha yükseğe ulaşabilir. Kan basıncı kalsiyum ile yeterli seviyeye yükseltilemezse, ek olarak dopamin veya noradrenalin gibi vazokonstriktör sempatomimetikler uygulanır. Bu ilaçların dozu alınan cevaba göre belirlenir. Ek sıvı verilmesi, kalbin aşırı yüklenmesi tehlikesinden dolayı dikkatle uygulanmalıdır.

Saklama Koşulları : 30o C altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız. Işıktan koruyunuz.

Ticari Takdim Şekli : 20 tabletlik blister ambalajlarda

Diğer Ticari Şekilleri : Her tabletin 60 mg nifedipin içerdiği 20 tabletlik ambalajda. Bayer AG, Almanya lisansı ile ithal edilmiştir. Ruhsat sahibi ve ithal eden : Bayer Türk Kimya San. Ltd. Şti., Şişli - İstanbul Üretim yeri : Bayer AG, Leverkusen, Almanya'da üretilmiş ve Bayer İlaç Fabrikaları A.Ş Topkapı- İstanbul'da ambalajlanmıştır. Ruhsat tarihi : 15.07.1996 Ruhsat no. : 99 / 71 Reçete ile satılır. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Kaynak: Bayer Türk Kimya San.

Aktibol

Aktibol


Bileşimi

Her kapsül, 1000 mcg kobamamid içerir.

Her liyofilize ampul, 1000 mcg kobamamid içerir.
Özellikleri

Protein sentezini stimüle eder.

Gıda ile alınan proteinlerin sindirimini kolaylaştırır.

Azot bilançosunu pozitif yapar.

Vücudun direncini artırır.

Non – hormonal olduğundan, hormonal anabolizanların yan etkileri görülmez.

Çok iyi tolere edilir.
Endikasyonları

Pernisiyöz, makrositer ve hemolitik anemiler

Kronik infeksiyonlu hastalıklar ve cerrahi müdahalelerden sonra görülen anemiler

Kanser ve kronik karaciğer hastalıklarında görülen anemiler
Kontrendikasyonları

Bilinen bir kontrendikasyonu yoktur.
Uyarı ve Önlemler

Sadece doktor önerisi ile kullanılmalıdır. Habis tümörlerde, hücre mültiplikasyonunun B12 vitamini tarafından kamçılanabilmesi nedeniyle tümoral alevlenme riski göz önünde bulundurulmalıdır.
Yan Etkileri

Böbrek fonksiyonu normal hastalarda nadiren toksisiteye neden olabilir. Anafilaktik reaksiyonlar ( ürtiker, şok, deri döküntüleri, diyare ve kaşıntı ) görülebilir.
İlaç Etkileşmeleri

Alkol, aminoglikozitler, aminosalisilatlar, antikonvülsanlar, kolestiramin, kolşisin absorpsiyonunu azaltabilir; C vitamini, B12 vitaminini tahrip edebilir. Bu nedenle yüksek dozda C vitaminini bir saat önce ya da sonra almak gerekir.Kloramfenikol hematopoetik cevabı antagonize edebilir.
Kullanım Şekli ve Dozu

Prematüreler : Günde 1 kapsül (kapsül içeriği açılıp sıvıya karıştırılır)

Süt çocukları : Günde 2 kapsül

1 yaşından büyük çocuklar : Günde 3 kapsül veya gün aşırı 1 ampul

Erişkinler : Günde 6 kapsül (3 x 2) veya günde 1 ampul
Saklama Koşulları

Çocukların ulaşamayacağı yerlerde, oda sıcaklığında (25°C nin altında), ışıktan koruyarak ve ambalajında saklanmalıdır.
Ticari Şekli

AKTİBOL kapsül 1000 mcg, 50 kapsüllük blister ambalajlarda.

AKTİBOL enjektabl 1000 mcg, 5 liyofilize ampul + 5 eritici ampul (2 ml ).

Aksef Tablet

Aksef Tablet

FORMÜL:
Aksef 500 mg film tablet, 500 mg sefuroksime eşdeğer miktarda sefuroksim aksetil içerir.
Aksef 250 mg film tablet, 250 mg sefuroksime eşdeğer miktarda sefuroksim aksetil içerir.

FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER:
Sefuroksim, beta-laktamazlara dayanıklı, semisentetik, geniş spektrumlu, ikinci kuşak sefalosporin grubundan antibiyotiktir. Ampisilin ve amoksisiline dirençli suşların çoğuna etkilidir. Gıdalarla birlikte alındığında sefuroksimin biyoyararlanımı artar. Yaşlı hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.

ENDİKASYONLAR:
Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları, genitoüriner sistem enfeksiyonları, gonore, Lyme hastalığı.

KONTRENDİKASYONLAR:
Sefalosporin grubu antibiyotiklere karşı aşırı duyarlığı bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.

İLAÇ ETKİLEŞMELERİ ve DİĞER ETKİLEŞİMLER:
Gastrik asiditeyi azaltan ilaçlar sefuroksim aksetilin biyoyararlanımını bir miktar azaltabilirler.

YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER:
Nadiren diyare, bulantı/kusma, kas krampları, aşırı duyarlılık reaksiyonları ve anaflaksi gibi yan etkiler görülebilir.

UYARILAR / ÖNLEMLER:
Penisilinlere duyarlı hastalarda sefalosporin grubu antibiyotikler dikkatle kullanılmalıdır. Sefuroksimin taşıt sürme ve/veya makine-teçhizat kullanma üzerinde etkisi yoktur. Gebelikte kullanım kategorisi B dir. Tüm ilaçlarda olduğu gibi gebeliğin ilk aylarında dikkatle uygulanmalıdır. Sefuroksim anne sütüne geçer.

KULLANIM ŞEKLİ ve DOZAJ:
Yetişkinler ve 13 yaşın üzerindeki çocuklarda günde iki defa 250 mg, daha ağır enfeksiyonlarda ise iki defa 500 mg dozunda uygulanabilir. Komplikasyonsuz gonorede tek doz 1000 mg uygulanır.

TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ ve AMBALAJ MUHTEVASI:
Aksef 500 mg Film Tablet: 10 ve 20 film tabletlik blister ambalajda.
Aksef 250 mg Film Tablet: 20 film tabletlik blister ambalajda.

PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK DOZAJ ŞEKİLLERİ:
Aksef 750 mg Enjektabl İV/İM; 750 mg sefuroksim içeren 1 flakon ve 6 ml enjeksiyonluk su içeren ampul, karton kutuda.
Aksef 250 mg Enjektabl İV/İM; 250 mg sefuroksim içeren 1 flakon ve 2 ml enjeksiyonluk su içeren ampul, karton kutuda.

9 Ağustos 2010 Pazartesi

ACTİNOMA Jel

Orva


Etken Madde(ler):
Diklofenak sodyum 3 %

Piyasa Şekilleri:
30 g'lık alüminyum tüplerde.

Kullanım Şekli:
Actinoma Jel günde 2 defa deriye lokal olarak ovmak suretiyle uygulanır. Doz miktarı lezyonun genişliğine uygun olmalıdır. Normalde her 5 cm x 5 cm ölçülerinde bir lezyon için 0,5 g jel kullanılır. Tedavi süresi 60-90 gün arasındadır. Lezyonlarda tamamen iyileşme tedaviye ara verildikten sonra 30 güne kadar görülmeyebilir. Tedaviye cevap vermeyen lezyonlarda tedavi değiştirilmelidir.

Endikasyonları:
Aktinik keratoz tedavisinde kullanılır.

Kontrendikasyonları:
Diklofenak sodyum ve yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığı bilinen kişilerce kullanılmamalıdır. Diğer nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlar için geçerli olduğu gibi, asetil salisilik asit veya prostaglandin sentezini inhibe edici ilaçların kullanımı sonucu olarak görülebilecek; astım krizi, ürtiker ve akut rinit tablosu gelişen hastalarda kullanılmamalıdır.

Uyarılar:
Aktinik keratoz tedavisi süresince güneşten korunulmalıdır. Aktif gastrointestinal ülseri olanlarda, kanamalı, ciddi böbrek ve karaciğer yetmezliği olan kişilerde dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Açık yaralarda, enfeksiyonlarda veya döküntülü dermatitlerde kullanılmamalıdır. Göz ile temas ettirilmemelidir. Diğer topikal ilaçlar, kozmetikler veya güneş koruyucuları ile beraber kullanımının güvenirliliği ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Çocuklarda aktinik keratoz hastalığı görülmediğinden çocuklar tarafından kullanılmamalıdır. Gebelik kategorisi B'dir. Anne sütüne geçişi ve hamilelikteki kullanımına ilişkin çalışma mevcut olmadığından gebelik veya emzirme dönemlerinde kullanılmamalıdır.

Yan Etkileri:
Bazen alerjik veya alerjik olmayan kontakt dermatit (kaşıntı, ciltte kızarıklık, ödem, vezikül, papül, bül veya derinin pullanması gibi semptomlar) ortaya çıkabilir.

ACTİNOMA Gel

Orva


Aktiv Ingredienser (er):
3% diklofenak natrium

Marked Forms:
30 g aluminium rør.

Bruk:
Actinoma gel 2 ganger om dagen for å gni inn i huden med lokalt anvendt. Doseringen bør være hensiktsmessig å bredden på lesjonen. Vanligvis er tilgjengelig for en lesjon som måler 5 cm x 5 cm, 0,5 g gel brukes. Behandlingstiden er mellom 60-90 dager. Komplett utvinning av lesjoner til behandling kan ikke ses før 30 dager etter pause. I behandlingen av lesjonene ikke reagerer på behandlingen bør endres.

Indikasjoner:
Brukt i behandling av aktinisk keratose.

Kontraindikasjoner:
Diclofenac sodium og hjelpestoffer bør ikke brukes av personer med kjent overfølsomhet. Steroide anti-inflammatoriske legemidler for andre, kan i tillegg til acetylsalisylsyre eller bruk av legemidler som hemmer prostaglandinsyntesen som et resultat bli sett, astmaanfall, urticaria, og bør ikke brukes hos pasienter med akutt rhinitt tabellen.

Merknader:
Bør være beskyttet fra solen under behandling av aktinisk keratose. De med aktive gastrointestinale sår, blødninger, alvorlig nyre-eller leversvikt bør brukes forsiktig i mennesker. I åpne sår, infeksjoner, utslett, eksem eller ikke bør brukes. Eye skal holdes. Andre aktuelle medikamenter, kosmetikk eller solkrem for bruk med noen av pålitelighet studier har blitt utført. Aktinisk keratose i barns sykdommer bør ikke ses av barn. Graviditet kategori B.. Går over i morsmelk og dens bruk i graviditet er ikke relatert til den aktuelle studien bør ikke brukes under graviditet eller amming.

Bivirkninger:
Noen ganger ikke-allergisk eller allergisk kontakteksem (kløe, utslett, ødem, vesikler, papules, bullae, eller symptomer som huden flak) kan forekomme.

ACTİNOMA Dyel

Orva


Aktibong Ingredients (s):
3% diclofenac sosa

Market Forms:
30 g aluminyo tubes.

Paggamit ng:
Actinoma gel 2 beses sa isang araw para sa kuskusin ang balat sa pamamagitan ng lokal na ginagamit. Dosis ay dapat na angkop sa lapad ng sugat. Kadalasan ang magagamit para sa isang sugat pagsukat 5 cm x 5 cm, 0.5 g gel ay ginagamit. Paggamot ng panahon ay sa pagitan ng 60-90 araw. Kumpleto na paggaling ng lesions sa paggamot ay maaaring hindi nakita hanggang 30 araw pagkatapos ng break. Sa paggamot ng lesions hindi pagtugon sa paggamot ay dapat na nagbago.

Indications:
Ginamit sa paggamot ng actinic keratosis.

Contraindications:
Diclofenac sosa at auxiliaries ay hindi dapat na ginagamit ng mga taong may kilalang hypersensitivity. Nonsteroidal anti-namumula na gamot para sa iba pang, pati na rin ang acetyl selisilik acid o ang paggamit ng mga bawal na gamot inhibiting prostaglandin pagbubuo bilang isang resulta ay makikita, hika-atake, tagulabay, at hindi dapat na ginagamit sa mga pasyente ng talamak rhinitis mesa.

Notes:
Actinic keratoses sa panahon ng paggamot ay dapat na protektado mula sa sikat ng araw. Mga may aktibong gastrointestinal mata, dinudugo, malubhang sa bato o atay kabiguan ay dapat gamitin nang maingat sa mga tao. Sa bukas na sugat, impeksiyon, pantal, o dermatitis hindi dapat gamitin. Eye ay dapat na nag-iingat. Iba pang mga pangkasalukuyan gamot, mga pampaganda o pagiging maaasahan ng ang paggamit ng sunscreen kasama ang anumang mga kaugnay na pag-aaral ay ginanap sa. Actinic keratosis sa bata sakit ay hindi dapat nakikita ng mga bata. Pagbubuntis kategorya B.. Pass sa dibdib ng gatas at pagbubuntis sa kawalan ng pag-aaral sa paggamit ng pagbubuntis o suso-pagpapakain ay hindi dapat gamitin.

Side Effects:
Kung minsan di-allergy o makipag-ugnayan sa allergy dermatitis (pangangati, balat pantal, edema, vesicles, papules, bullae, o sintomas tulad ng mga natuklap ng balat) ay maaaring mangyari.

ACTİNOMA Gel

Orva


Ingrédients actifs (s):
3% de diclofénac sodique

Formes du marché:
30 tubes en aluminium g.

Utilisation:
Actinoma gel 2 fois par jour à se frotter dans la peau par application locale. La posologie doit être adaptée à la largeur de la lésion. Habituellement disponible pour une lésion de 5 cm x 5 cm, 0,5 g de gel est utilisé. La durée du traitement se situe entre 60-90 jours. La guérison complète des lésions à un traitement ne peut être vu jusqu'à 30 jours après la pause. Dans le traitement des lésions ne répondent pas au traitement doit être changé.

Indications:
Utilisé dans le traitement de la kératose actinique.

Contre-indications:
Le diclofénac sodique et les auxiliaires ne doivent pas être utilisés par des personnes présentant une hypersensibilité connue. Les médicaments anti-inflammatoires pour les autres, ainsi que l'acide acétylsalicylique ou l'utilisation de médicaments inhibant la synthèse des prostaglandines comme un résultat peut être vu, les crises d'asthme, urticaire, et ne doit pas être utilisé chez les patients avec une table de rhinite aiguë.

Notes:
Doivent être protégés contre le soleil pendant le traitement de la kératose actinique. Ceux qui ont un ulcère gastro-intestinaux, des saignements, rénale grave ou une insuffisance hépatique doivent être utilisés avec précaution chez les personnes. Dans les plaies ouvertes, infections, irritations cutanées, ou dermatite doit pas être utilisé. Eye devrait être maintenu. D'autres médicaments topiques, cosmétiques ou produits solaires pour une utilisation avec l'une des études de fiabilité ont été effectués. La kératose actinique dans les maladies de l'enfant ne doit pas être vu par les enfants. Grossesse catégorie B.. Passent dans le lait maternel et de son utilisation pendant la grossesse n'est pas liée à l'étude en cours ne doit pas être utilisé pendant la grossesse ou l'allaitement.

Effets secondaires:
Parfois non-allergique ou dermatite de contact allergique (démangeaisons, éruptions cutanées, l'œdème, vésicules, papules, bulles, ou des symptômes comme les flocons de la peau) peuvent se produire.

ACTİNOMA

Gel

Orva


Wirkstoffe (s):
3% Diclofenac-Natrium

Markt bildet:
30 g Aluminium-Tuben.

Verbrauch:
Actinoma Gel 2 mal am Tag in die Haut durch lokal angewandte reiben. Die Dosierung sollte angemessen sein, um die Breite der Läsion. Normalerweise für eine Läsion Messung 5 cm x 5 cm, 0,5 g Gel verwendet wird. Die Behandlungszeit liegt zwischen 60-90 Tagen. Eine vollständige Heilung der Läsionen auf die Behandlung kann erst 30 Tage nach der Pause zu sehen. Bei der Behandlung von Läsionen nicht auf die Behandlung sollte geändert werden.

Indikationen:
Verwendet in der Behandlung von aktinischer Keratose.

Gegenanzeigen:
Diclofenac-Natrium und Hilfsstoffe sollte nicht von Personen mit bekannter Überempfindlichkeit eingesetzt werden. Nicht-steroidale entzündungshemmende Medikamente für andere, ebenso wie Acetylsalicylsäure oder den Gebrauch von Drogen Prostaglandinsynthese hemmen als Ergebnis zu sehen, Asthmaanfällen, Urtikaria, und sollte nicht bei Patienten mit akuter Rhinitis Tabelle verwendet werden.

Notes:
Sollte von der Sonne während der Behandlung der aktinischen Keratose geschützt werden. Jene mit aktiven Magen-Darm-Geschwüre, Blutungen, schwere Nieren-oder Leberversagen sollten sorgfältig in Menschen eingesetzt werden. In offenen Wunden, Infektionen, Ausschlag, Dermatitis oder sollten nicht verwendet werden. Eye gehalten werden sollten. Andere topische Medikamente, Kosmetika oder Sonnenschutzmittel für die Verwendung mit jedem der Zuverlässigkeit Studien durchgeführt worden. Aktinische Keratose in Kinderkrankheiten sollte nicht von Kindern gesehen werden. Schwangerschafts-Kategorie B.. Gehen in die Muttermilch und ihre Anwendung in der Schwangerschaft ist nicht auf die aktuelle Studie im Zusammenhang darf nicht während der Schwangerschaft oder Stillzeit angewendet werden.

Side Effects:
Manchmal nicht-allergische oder allergische Kontaktdermatitis (Juckreiz, Hautausschlag, Schwellung, Bläschen, Papeln, Blasen oder Symptome wie Hautschuppen) auftreten können.

Activelle

film Tablet

Novo Nordisk


Ingrédients actifs (s):
acétate de 1 mg d'estradiol et 0,5 mg de noréthistérone

Formes du marché:
comprimé pelliculé contient 28 paquets avec le calendrier et le cycle.

Utilisation:
Recommandé pour les femmes avec l'utérus est intact, continue de produits combinés traitement hormonal substitutif. Un comprimé par jour, de préférence sans interruption, en même temps de la journée, est pris par voie orale. Au bout de trois mois est insuffisant amélioration satisfaisante des symptômes, produit de combinaison à dose plus élevée peut être passé. Les femmes qui utilisent HRT Amenoresi ou d'un autre produit THS combiné continu, qui passera à ces produits pour les femmes, un traitement approprié peut être lancé tous les jours. Des schémas cycliques THS chez les femmes avec ces produits iront, l'arrêt du traitement doit être débuté quand la fin de la saignée.

Indications:
En plus du traitement du syndrome de déficit en estrogènes, une augmentation du risque de fractures osseuses chez les femmes minérale osseuse postmenepozal est utilisé pour prévenir la perte.

Contre-indications:
Hypersensibilité à la substance contenant un connue ou suspectée du cancer du sein ou des antécédents de cancer du sein dans le passé, connus ou soupçonnés néoplasie estrogéno-dépendantes (par exemple cancer de l'endomètre) et porfiriada contre.

Notes:
Les œstrogènes sans progestatifs comme traitement préventif a été montré pour augmenter le risque d'hyperplasie de l'endomètre et le cancer. Hyperplasie adénomateuse atypique l'endomètre ou le cancer, souvent sans aucune protection de l'Etat prédécesseur et un traitement par estrogènes augmente la prévalence de l'hyperplasie de l'endomètre. Endometriyumda risque supplémentaire de développer une hyperplasie, à chaque cycle d'au moins 10 jours peuvent être évités grâce à des doses suffisantes de progestatif utilisé. Traitées aux œstrogènes chez les femmes présentant un risque de cancer du sein est la possibilité pour les commentaires. Toutefois, la majorité des études afin de démontrer une incidence accrue du cancer du sein. Dans certaines études, et l'utilisation à plus long terme de 10 ans dans une légère augmentation du risque de cancer du sein est considéré. Les études épidémiologiques de l'œstrogène chez les femmes traitées pour la mortalité par cancer du sein n'a pas eu d'augmentation. Avant de commencer un traitement aux oestrogènes, ainsi que l'examen physique du patient et les antécédents familiaux devraient être prises dans le détail. La pression artérielle doit être mesurée, en particulier, du sein, les examens abdominale et pelvienne doit être fait en détail. Un utérus forte, mais en raison de la plainte saignements certains non-génitales chez les femmes, et encore un utérus forte, qui, auparavant protégés comme estrojenle femmes traitées; endometriyumda une hyperstimulation possible ou de la malignité de commencer le traitement avant qu'une attention particulière devrait être accordée. Aiguë ou d'une maladie chronique du foie qui sont en cours ou ont déjà adopté ce type de maladie chez les femmes qui reviennent à la normale tests de fonction hépatique, les tests de fonction hépatique pendant le traitement doivent être surveillés régulièrement. Trombolik troubles veineux ou passé, selon les oestrogènes chez les femmes qui ont eu un trouble similaire au cours du traitement avec les tests de coagulation du plasma doivent être effectuées régulièrement. Avec un traitement antihypertenseur, l'épilepsie, la migraine, diabète, l'asthme et l'insuffisance cardiaque chez les femmes atteintes de telles maladies doivent être traitées sous contrôle strict. Pendant le traitement des fibromes utérins œstrogènes qui ont déjà d'augmenter la taille, si des symptômes de l'endométriose peut exiger. Immédiatement après le traitement, pendant le traitement ou si anormal et les saignements irréguliers, le développement, néoplasme de l'utérus à se prononcer sur une biopsie aspiration possible de diagnostic ou de curetage doit être effectuée. En règle générale, à tout examen physique de l'examen gynécologique sans l'utilisation d'estrogènes ne doit pas être supérieure à un an. Pour éviter la perte du contenu minéral osseux de la protection à long terme, le risque de fracture doit être limitée aux femmes. Veineuse troubles thromboemboliques, la jaunisse, l'apparition, l'apparition de la migraine de type, des troubles visuels et augmentation soudaine de la pression artérielle en cas de traitement apparente doit être arrêtée immédiatement.

Effets secondaires:
Dans les premiers mois de traitement à une dose-dépendante de 10-20% de la sensibilité des seins et des saignements irréguliers sont observés. Plus de 1% des effets secondaires courants, la sensibilité des seins, nausées, vomissements, œdème. Entre 0,1-1%, maux de tête réactions cutanées. 0.1den% de moins que, lithiase biliaire, de l'asthme, l'alopécie, la migraine, la thrombose veineuse. Les changements de la fonction hépatique et de troubles thromboemboliques ont été rapportés. Du sein et de cancers de l'endomètre ont été rapportés, mais augmente également la fréquence de traitement ne montre aucun soutien.

Interactions médicamenteuses:
Les médicaments qui stimulent les enzymes hépatiques augmenter le métabolisme des oestrogènes. effets œstrogènes qui conduisent à une réduction. Les barbituriques, la phénytoïne, la rifampicine, la carbamazépine et comme l'a montré à interagir avec des médicaments qui stimulent des enzymes du foie.

ACTIVELLE

Tablet film

Novo Nordisk


Aktibong Ingredients (s):
Estradiol mg 1 at 0.5 mg norethisterone asetato

Market Forms:
Film-pinahiran tableta ay naglalaman ng 28 pack na may kalendaryo at cycle.

Paggamit ng:
Pinapayo para sa mga kababaihan na may buo matris, tuloy-tuloy na pinagsama hormon kapalit na therapy produkto. Isang tableta araw-araw, mas mabuti nang tuluy-tuloy, sa parehong oras ng araw, ay kinuha sa paraang binibigkas. Sa katapusan ng tatlong buwan ay hindi sapat na kasiya-siya sa pagpapabuti ng mga sintomas, mas mataas na dosis-kumbinasyon produkto ay maaaring maipasa. Sa mga babae na ginamit HRT Amenoresi o sa iba pang patuloy na pinagsama HRT produkto, na kung saan ay magdadala sa mga bagay na ito para sa mga kababaihan, mga angkop na paggamot ay maaaring nagsimula sa anumang araw. Ng paikot regimens HRT sa mga kababaihan na may mga produktong ito ay pumunta sa, kumuha ng paggamot ay dapat na nagsimula kapag ang mga dulo ng dinudugo.

Indications:
Bilang karagdagan sa mga paggamot ng estrogen kakulangan sindrom, nadagdagan ang panganib ng buto fractures sa kababaihan postmenepozal; ay ginagamit upang maiwasan ang buto mineral pagkawala.

Contraindications:
Hypersensitivity sa substansiya na naglalaman ng isang kilala o pinaghihinalaang dibdib kanser o magkaroon ng isang kasaysayan ng dibdib ng kanser sa nakalipas, na kilala o pinaghihinalaang estrogen-umaasa neoplasia (hal. endometrial kanser) at porfiriada kontraindikado.

Notes:
Ang estrogen walang progestogen bilang isang panlaban ng paggamot ay ipinapakita na palakihin ang panganib ng endometrial hyperplasia at kanser. Hindi tipiko adenomatous endometrial hyperplasia o kanser, madalas nang walang anumang proteksyon ng hinalinhan at estrogen therapy pinatataas ang paglaganap ng endometrial hyperplasia. Endometriyumda dagdag na panganib ng pagbuo hyperplasia, sa bawat cycle ng hindi bababa sa 10 araw ay maaaring pumigil sa may sapat na dosis ng progestogen ginamit. Tratuhin ng may estrogen sa mga kababaihan na may kanser sa suso panganib ay ang posibilidad para sa mga puna. Gayunman, sa karamihan ng mga pag-aaral upang ipakita ang isang nadagdagan pagkahulog ng dibdib kanser. Sa ilang mga pag-aaral ng 10 taon at mas mahaba-kataga ng paggamit ng isang bahagyang mas mataas na panganib ng dibdib kanser ay isinasaalang-alang. Epidemiological pag-aaral ng estrogen therapy sa kababaihan ginagamot para sa dibdib kanser pagkakamatay ay hindi pa dagdagan ang anumang. Bago simula anumang estrogen therapy, pati na rin ang pisikal na pagsusuri ng mga pasyente at pamilya sa mga medikal na kasaysayan ay dapat na kinuha sa detalye. Presyon ng dugo ay dapat na sinusukat sa partikular, dibdib, tiyan at pelvic pagsusuri ay dapat na gawin sa mga detalye. Isang malakas na bahay-bata, ngunit dahil sa ilang mga hindi-aari dinudugo reklamo sa mga kababaihan, at pa ng isang malakas na bahay-bata, na dati walang kambil bilang estrojenle ginagamot kababaihan; endometriyumda isang posibleng hyperstimulation o kapaniraan upang simulan ang paggamot bago ang isang espesyal na atensiyon ay dapat bayaran. Matalas o talamak atay sakit na sumasailalim sa o may dumaan na sa ganitong uri ng sakit sa babae na bumalik sa normal na mga pagsusulit atay function, atay function pagsusulit sa panahon ng therapy ay dapat subaybayan ng madalas. Trombolik kulang sa hangin disorder, o nakalipas, depende sa estrogens sa babae na nagkaroon ng mga katulad na disorder paggamot sa panahon ng pagsusulit sa plasma pagkabuo ay dapat na ginanap sa regular. Sa antihypertensive therapy, epilepsy, sobrang sakit ng ulo, diabetes, hika at sakit sa puso sa mga kababaihan na may kabiguan ay dapat na tratuhin sa ilalim ng mahigpit na kontrol. Habang estrogen paggamot ng dati-umiiral na may isang ina fibroids ay maaaring dagdagan ang sukat, kung anumang mga sintomas ng endometriosis ay maaaring bayad. Kaagad pagkatapos ng paggamot, sa panahon ng paggamot o kung ang abnormal at hindi panay dinudugo, pagpapaunlad, maga ng matris sa tuntunin ng isang posibleng diagnostic lunggati byopsya o curettage ay dapat na gumanap. Bilang isang pangkalahatang tuntunin ng anumang pisikal na pagsusuri ng ginekologiko pagsusulit na walang ang paggamit ng estrogens ay hindi maaaring marami mas mahaba kaysa sa isang taon. Upang maiwasan ang pagkawala ng buto mineral na nilalaman ng pang-matagalang proteksyon, ang panganib ng bali ay dapat na limitado sa mga kababaihan. Kulang sa hangin disorder thromboembolic, paninilaw ng balat, sakay, sakay ng sobrang sakit ng ulo-uri sumakit ang ulo, visual disturbances at biglaang pagtaas sa presyon ng dugo sa mga kaso ng maliwanag paggamot ay dapat tinapos agad.

Side Effects:
Sa unang ilang buwan ng paggamot sa isang dosis-umaasa 10-20% ng dibdib kalambingan at pumapalya dumudugo ay sundin. Higit sa 1% mga ibang epekto, dibdib kalambingan, alibadbad, pagsusuka, edema ay. Sa pagitan ng 0.1-1%, sakit ng ulo, balat reaksiyon. 0.1den% mas mababa kaysa, cholelithiasis, hika, alopecia, sobrang sakit ng ulo, kulang sa hangin trombosis. Ang mga pagbabago sa atay function at thromboembolic disorder ay iniulat. Dibdib at endometrial cancers ay iniulat na, ngunit din pinatataas ang saklaw ng paggamot ay hindi nagpapakita ng anumang suporta.

Drug Pakikipag-ugnayan:
Gamot na pasiglahin ang atay enzymes dagdagan ang metabolismo ng estrogens. Estrogens epekto na humantong sa isang pagbabawas. Barbiturates, phenytoin, rifampin, carbamazepine at bilang ay ipinapakita upang makipag-ugnayan sa mga gamot na pasiglahin ang atay enzymes.

ACTIVELLE

Film Tablet

Novo Nordisk


Aktiv Ingredienser (er):
Østradiol 1 mg og 0,5 mg norethisterone acetate

Marked Forms:
Filmdrasjert tablett inneholder 28 pakker med kalender og syklus.

Bruk:
Anbefales for kvinner med intakt uterus, kontinuerlig kombinert hormonbehandling produktet. En tablett daglig, helst uten avbrudd, er det samme tidspunktet på dagen, tatt muntlig. Ved utgangen av tre måneder ikke er tilstrekkelig tilfredsstillende forbedring av symptomer, høyere dose kombinasjon produktet kan bli utlevert. Hos kvinner som brukte HRT Amenoresi eller annen kontinuerlig kombinert østrogen-produkt som vil ta disse tingene for kvinner, kan riktig behandling startes alle dager. Av sykliske HRT regimer hos kvinner med disse produktene vil gå til, tilbaketrekking av behandlingen bør startes når slutten av blødningen.

Indikasjoner:
I tillegg til behandling av østrogenmangel syndrom, økt risiko for benbrudd hos kvinner postmenepozal, brukes for å forebygge beinmineral tap.

Kontraindikasjoner:
Overfølsomhet for stoffet inneholder en kjent eller mistenkt brystkreft eller har en historie med brystkreft i fortiden, kjent eller mistenkt østrogen-avhengige neoplasier (f.eks livmorkreft) og porfiriada kontraindisert.

Merknader:
Den østrogen uten gestagen som forebyggende behandling har vist seg å øke risikoen for endometrial hyperplasi og kreft. Atypiske adenomatøse endometrial hyperplasi eller kreft, ofte uten noen beskyttelse av foregående og østrogen behandling øker forekomsten av endometrial hyperplasi. Endometriyumda ekstra risiko for å utvikle hyperplasi, med hver syklus på minst 10 dager kan forebygges med tilstrekkelig doser av gestagen som brukes. Behandlet med østrogen hos kvinner med brystkreft risiko er muligheten for kommentarer. Men for de fleste studier viser en økt forekomst av brystkreft. I noen studier 10 år og lengre tids bruk av en noe økt risiko for brystkreft er vurdert. Epidemiologiske studier av østrogen hos kvinner behandlet for brystkreft dødelighet har ikke vært noen økning. Før du begynner på et østrogen terapi, så vel som fysisk undersøkelse av pasienten og familien medisinske historie i detalj for å være nødvendig. Blodtrykket bør måles i særdeleshet, bryst, bør abdomen og bekken undersøkelser gjøres med detaljer. En sterk livmoren, men fordi visse ikke-genital blødning klage hos kvinner, og likevel en sterk livmoren, som tidligere ubeskyttet som estrojenle behandlet kvinner; endometriyumda en mulig hyperstimulering eller malignitet å starte behandling før en spesiell oppmerksomhet skal betales. Akutt eller kronisk leversykdom som er under eller som allerede har sendt disse sykdommene hos kvinner som er tilbake til normal leverfunksjonstester, bør leverfunksjonsprøver under behandlingen overvåkes regelmessig. Trombolik venøs lidelser, eller tidligere, avhengig av østrogen hos kvinner som har hatt en lignende sykdom under behandling med plasma koagulasjon testene bør gjøres regelmessig. Med antihypertensiv terapi, epilepsi, migrene, diabetes, bør astma og hjertesykdom hos kvinner med manglende bli behandlet under streng kontroll. Under østrogenbehandling av tidligere eksisterende livmor fibroider kan øke i størrelse, om noen symptomer på endometriose kan ta betalt. Umiddelbart etter behandling, under behandling eller hvis unormale og uregelmessige blødninger, utvikling, svulst i livmoren til å utelukke en mulig diagnostisk aspirasjon eller biopsi utskrapning bør utføres. Som en generell regel ut noen fysisk undersøkelse av gynekologisk undersøkelse uten bruk av østrogener bør ikke være lenger enn ett år. For å hindre tap av beinmasse mineral innholdet på langsiktig beskyttelse, bør faren for brudd begrenses til kvinner. Venøse tromboemboliske lidelser, gulsott, onset, inntreden av migrene-type hodepine, synsforstyrrelser og plutselig økning i blodtrykk i tilfeller av tilsynelatende behandlingen må avsluttes umiddelbart.

Bivirkninger:
Behandling doseavhengig i de første månedene med en hastighet på 10-20% er ømme bryster og uregelmessige blødninger. Mer enn 1% vanlige bivirkninger, ømme bryster, kvalme, oppkast, er ødem. Mellom 0,1 til 1%, hodepine, hudreaksjoner. 0.1den% mindre enn, cholelithiasis, astma, alopecia, migrene, venetrombose. Endringer i leverfunksjon, og tromboemboliske lidelser har blitt rapportert. Bryst og endometrial kreft har blitt rapportert, men øker også forekomsten av behandling er ikke viser noen støtte.

Legemiddelinteraksjoner:
Legemidler som stimulerer leverenzymer øke metabolismen av østrogen. Østrogen effekter som fører til en reduksjon. Barbiturater, fenytoin, rifampicin, karbamazepin og som har vist seg å samhandle med medikamenter som stimulerer leveren enzymer.

ACTIVELLE

Film Tablet

Novo Nordisk


Etken Madde(ler):
Estradiol 1 mg, Noretisteron asetat 0.5 mg

Piyasa Şekilleri:
28 film tablet içeren takvimli ve çevrimli ambalajlarda.

Kullanım Şekli:
Uterusu sağlam olan kadınlar için önerilen kesintisiz kombine hormon replasman tedavisi ürünüdür. Kesintisiz olarak hergün bir tablet tercihen günün aynı saatinde, oral yolla alınır. Üç ay sonunda tatmin edici semptom iyileşmesi yetersiz ise, daha yüksek dozlu kombine ürüne geçilebilir. Amenoresi olan ve HRT kullanmayan kadınlarda veya başka bir kesintisiz kombine HRT ürününden bu ürüne geçecek olan kadınlarda, tedaviye uygun olan herhangi bir günde başlanabilir. Siklik HRT rejimlerinden bu ürüne geçecek olan kadınlarda, çekilme kanaması sona erdiğinde tedaviye başlanmalıdır.

Endikasyonları:
Estrojen eksikliği sendromunun tedavisinin yanı sıra, kemiklerde kırık oluşması riski artmış postmenepozal kadınlarda; kemikteki mineral kaybını önlemek için kullanılır.

Kontrendikasyonları:
İçerdiği maddelere karşı aşırı duyarlılık, bilinen veya şüphenilen meme kanseri ya da geçmişinde meme kanseri öyküsü olması, bilinen ya da şüphenilen estrojene bağımlı neoplazi (örneğin endometrium kanseri) ve porfiriada kontrendikedir.

Uyarılar:
Koruyucu olarak progestojen kullanılmaksızın yapılan estrojen tedavisinin endometriyal hiperplazi ve kanser riskini arttırdığı gösterilmiştir. Atipik veya adenomatöz endometriyal hiperplazi sıklıkla kanserin öncülüdür ve korumasız estrojen tedavisi endometriyal hiperplazi prevalansını arttırır. Endometriyumda fazladan hiperplazi gelişmesi riski, her siklusta en az 10 gün süreyle yeterli dozda progestojen kullanılması sayesinde önlenebilir. Estrojen ile tedavi görmüş kadınlarda meme kanseri riski olasılığına yönelik görüşler mevcuttur. Ancak yapılan çalışmaların çoğunda artmış bir meme kanseri insidansı gösterilememiştir. Bazı çalışmalarda ise 10 yıl ve daha uzun süreli kullanımda meme kanseri riskinde hafif bir artışa dikkat çekilmiştir. Epidemiyolojik çalışmalarda estrojen tedavisi görmüş kadınlarda meme kanseri mortalitesinde hiçbir artış görülmemiştir. Herhangi bir estrojen tedavisine başlamadan önce hastanın fizik muayenesinin yanı sıra medikal ve ailesel öyküsünün detaylı biçimde alınması gerekir. Özellikle kan basıncı ölçülmeli, meme, karın ve jinekolojik muayene ayrıntıyla yapılmalıdır. Sağlam bir uterusu olan ancak nedeni belli olmayan genital kanamadan şikayet eden kadınlarda ve yine sağlam bir uterusu olan ve daha önce korumasız olarak estrojenle tedavi görmüş kadınlarda; endometriyumda olası bir hiperstimülasyon veya maligniteye karşı tedaviye başlamadan önce özel dikkat gösterilmelidir. Akut veya kronik bir karaciğer hastalığı geçirmekte olan ya da daha önce bu tip hastalık geçirmiş olan kadınlarda karaciğer fonksiyon testleri normale dönmemişse, tedavi sırasında düzenli olarak karaciğer fonksiyon testleri takip edilmelidir. Venöz trombolik bozukluğu olan veya geçmişinde estrojenlere bağlı olarak buna benzer bir bozukluk geçirmiş olan kadınlarda tedavi sırasında düzenli olarak plazma pıhtılaşma testleri yapılmalıdır. Antihipertansif tedavi gören, epilepsi, migren, diyabet, astma ve kalp yetmezliği gibi hastalıkları olan kadınlarda sıkı kontrol altında tedavi edilmelidir. Estrojen tedavisi sırasında daha önceden var olan uterus miyomlarının boyutları artabilir, endometriosis varsa semptomları alevlenebilir. Tedavi sırasında veya tedaviden hemen sonra anormal ve düzensiz kanamalar gelişirse; olası bir uterus malignitesini ekarte etmek için diyagnostik aspirasyon biyopsisi veya küretaj yapılmalıdır. Genel kural olarak yapılan jinekolojik muayenenin dışında herhangi bir fiziksel muayene yapılmadan estrojenlerin kullanımı bir yıldan daha uzun süreli olmamalıdır. Kemik mineral içeriğindeki kaybı önlemek için uzun vadeli koruma, kırık oluşma riski olan kadınlarla sınırlandırılmalıdır. Venöz tromboembolik bozukluklar, sarılık başlaması, migren tipi başağrılarının başlaması, ani görme bozuklukları ve kan basıncında bariz artış durumlarında tedavi hemen sonlandırılmalıdır.

Yan Etkileri:
Tedavinin ilk birkaç ayında doza bağımlı olarak %10-20 oranında memelerde hassasiyet ve düzensiz kanamalar görülmektedir. %1'den fazla görülen yan etkiler; memelerde hassasiyet, bulantı, kusma, ödemdir. %0.1-1 arası; başağrısı, deri reaksiyonlarıdır. %0.1den az olanlar; kolelitiyazis, astma, alopesi, migren, venöz trombozdur. Karaciğer fonksiyonlarında değişiklikler ve tromboembolik bozukluklar bildirilmiştir. Meme ve endometriyum kanseri vakaları da bildirilmiştir ancak tedavinin insidansı arttırdığını gösteren herhangi bir dayanak bulunmamaktadır.

İlaç Etkileşimleri:
Karaciğer enzimlerini uyaran ilaçlar estrojenlerin metabolizmasını arttırır. Bu estrojenin etkisinin azalmasına yolaçabilir. Barbitüratlar, fenitoin, rifampisin ve karbamazepin gibi karaciğer enzimlerini uyaran ilaçlarla etkileştiği gösterilmiştir.

Activelle

Tablet Film

Novo Nordisk


Wirkstoffe (s):
1 mg Estradiol und 0,5 mg Norethisteron-Acetat

Markt bildet:
Filmtablette enthält 28 Packungen mit Kalender und Zyklus.

Verbrauch:
Empfohlen für Frauen mit intakter Gebärmutter, kontinuierlich kombinierten Hormonersatztherapie Produkt. Eine Tablette täglich, vorzugsweise ohne Unterbrechung, ist zugleich der Tag, oral eingenommen. Symptome drei Monate nach zufriedenstellenden Heilung ist unzureichend, Übergang zu einer höher dosierten Kombinationspräparate verfügbar. Bei Frauen, die HRT Amenoresi oder ein anderes Produkt kontinuierlich kombinierten HRT verwendet, die diese Produkte für Frauen zu nehmen, kann eine geeignete Behandlung begonnen werden jeden Tag. Von zyklischen HRT bei Frauen mit diesen Produkten zu gehen, Absetzen der Behandlung sollte begonnen werden, wenn das Ende der Blutung.

Indikationen:
Neben der Behandlung von Östrogen-Mangel-Syndrom, ein erhöhtes Risiko von Knochenbrüchen bei Frauen postmenepozal; wird verwendet, um Knochendichte Verlust zu verhindern.

Gegenanzeigen:
Die Materialien beinhalten Überempfindlichkeit, eine Geschichte von bekannten oder Verdacht auf Brustkrebs oder Brustkrebs haben eine Geschichte von bekannten oder vermuteten Östrogen-abhängigen Tumoren (zB Endometriumkarzinom) und porfiriada kontraindiziert.

Notes:
Die Östrogen-Gestagen ohne eine vorbeugende Behandlung hat sich gezeigt, um das Risiko von Endometriumhyperplasie und Krebs erhöhen. Atypische adenomatöse Endometriumhyperplasie oder Krebs, die häufig ohne jeden Schutz des Vorgängers und die Prävalenz der Östrogentherapie erhöht Endometriumhyperplasie. Endometriyumda zusätzliche Risiko für die Entwicklung Hyperplasie, mit jedem Zyklus von mindestens 10 Tagen können mit angemessenen Dosen Gestagen verwendet verhindert werden. Behandelt mit Östrogen bei Frauen mit Brustkrebs-Risiko ist die Möglichkeit für die Kommentare. Um jedoch die Mehrheit der Studien zeigen eine erhöhte Inzidenz von Brustkrebs. In einigen Studien 10 Jahre und längerfristigen Einsatz von einem leicht erhöhten Risiko für Brustkrebs gilt. Epidemiologische Studien von Östrogen bei Frauen nach Brustkrebs, keine Zunahme der Mortalität behandelt wurde, beobachtet. Vor Beginn einer Estrogen-Therapie, sowie körperliche Untersuchung des Patienten und seiner Familie Anamnese sollte im Detail berücksichtigt werden. Der Blutdruck sollte insbesondere gemessen werden, Brust-, Bauch-und Beckenbereich Untersuchungen mit Detailinformationen getan werden sollte. Eine starke Uterus, sondern aufgrund bestimmter nicht-genitalen Blutung beschwerte sich, dass Frauen und noch die eine Gebärmutter und die bisher ungeschützte als estrojenle behandelten Frauen; endometriyumda eine mögliche Überstimulation oder Bösartigkeit gegen die vor Beginn der Therapie besondere Aufmerksamkeit gewidmet werden sollte. Akute oder chronische Lebererkrankung, die durchlaufen werden oder haben bereits diese Art von Erkrankungen bei Frauen, die normale Leberwerte wieder übergeben werden, sollten Leberfunktionstests während der Therapie regelmäßig überwacht werden. Trombolik Venenleiden oder Vergangenheit, in Abhängigkeit von der Östrogene bei Frauen, die eine ähnliche Erkrankung gehabt haben während der Behandlung mit Plasma-Koagulation Tests sollten regelmäßig durchgeführt werden. Mit antihypertensiven Therapie, Epilepsie, Migräne, Diabetes, Asthma und muss Herzerkrankungen bei Frauen mit einer Störung unter strenger Kontrolle behandelt werden. Während Östrogen-Behandlung bereits bestehender Uterusmyomen können in ihrer Größe zu erhöhen, wenn keine Symptome der Endometriose erheben können. Unmittelbar nach der Behandlung, während der Behandlung oder wenn anormale und unregelmäßige Blutungen, Entwicklung, Neubildung der Gebärmutter auszuschließen eine mögliche diagnostische Biopsie oder Kürettage durchgeführt werden. In der Regel außerhalb der gynäkologischen Untersuchung ohne körperliche Untersuchung von einem Jahr zum Einsatz Östrogene sollte nicht viel länger. Der Verlust der Knochendichte zu verhindern langfristigen Schutz, das Frakturrisiko bei Frauen begrenzt werden sollte. Venöse thromboembolische Erkrankungen, Gelbsucht, Auftreten, Auftreten von Migräne-Typ-Kopfschmerzen, Sehstörungen und plötzlicher Anstieg des Blutdrucks in den Fällen des sichtbaren Behandlung sofort abgebrochen werden muss.

Side Effects:
In den ersten Monaten der Behandlung in einer dosisabhängigen 10-20% der Brustspannen und unregelmäßige Blutungen beobachtet. Mehr als 1% häufige Nebenwirkungen, Brustspannen, Übelkeit, Erbrechen, Ödemen ist. 0,1-1%, Kopfschmerzen, Hautreaktionen. 0.1den% weniger als, Cholelithiasis, Asthma, Haarausfall, Migräne, Venenthrombose. Änderungen in der Leberfunktion und thromboembolischen Erkrankungen wurden gemeldet. Brust-und Gebärmutterschleimhautkrebs gemeldet wurden, sondern erhöht auch die Häufigkeit der Behandlung nicht angezeigt wird jede Unterstützung.

Drug Interactions:
Medikamente, die stimulieren die Leberenzyme erhöht den Metabolismus von Östrogenen. Östrogene Effekte, die zu einer Reduktion führen. Barbiturate, Phenytoin, Rifampicin, Carbamazepin und wie hat sich gezeigt, dass mit Drogen stimulieren die Leberenzyme interagieren.

ACTIQ

Pastil

Genesis


Önemli:
Bu ürün KIRMIZI REÇETE ile verilmesi gereken ürünlerdendir.

Etken Madde(ler):
Fentanil

Piyasa Şekilleri:
200 mcg: 3 pastil ve her pastil için üzerinde 200 mcg yazılı bir oromukozal aplikatör, 400 mcg: 3 pastil ve her pastil için üzerinde 400 mcg yazılı bir oromukozal aplikatör, 800 mcg: 3 pastil ve her pastil için üzerinde 800 mcg yazılı bir oromukozal aplikatör içeren ambalajlarda.

Kullanım Şekli:
Actiq, oromukozal kullanım için tasarlanmıştır; aplikatörü aracılığıyla ağızda dolaştırılarak emilmelidir. Böylelikle mukozal temas maksimize edilmiş olur. Preparat çiğnenmemelidir, emilmelidir, çünkü fentanilin bukkal mukoza tarafından emilimi, gastrointestinal yoldan sistemik emilimine oranla daha hızlıdır. Ağzı kuru olan hastalarda bukkal mukozanın nemlendirilmesi için su kullanılabilir. Preparat 15 dakikalık bir süre içinde tüketilmelidir. Ağız içindeki preparat tamamen bitmeden aşırı opioid etki gözlenmesi durumunda aplikatör hemen çıkarılmalı ve daha sonraki dozların azaltılması konusu dikkate alınmalıdır. Doz titrasyonu ve idame tedavisi: Opioide bağlı yan etkilerin riskini azaltmak ve en uygun dozu belirlemek için titrasyon işlemi sırasında hastanın profesyonel sağlık personeli tarafından yakından izlenmesi gerekir. Preparatın kullanılmayan bölümü uygun bir şekilde atılmalıdır. Dozaj bireysel olarak titre edilmelidir. Titrasyon: Titre edilmeden önce, hastaların sürekli ağrıları opioid tedavisi yoluyla kontrol altında tutuluyor olmalı ve hastalar günde 4 kezden fazla ani ağrı krizi yaşamamış olmalıdır. Tedavide başlangıç dozu 200 mcg olmalıdır; gerektiğinde 200, 400 ve 800 mcg kullanılarak dozaj ayarlanır. Hastalarda dozaj, ani ve şiddetli bir ağrı krizine karşı, belirli bir dozda kabul edilebilir yan etkilerde uygun analjezi sağlanana kadar dikkatle izlenerek arttırılmalıdır. Titrasyon sırasında, hastanın bir doz Actiq kullanmasından 15 dakika sonra uygun analjezi elde edilemezse, aynı doz bir kez daha verilebilir. Ancak tek bir ağrı krizi için iki defadan fazla doz kullanılmamalıdır. 1600 mcg'lik uygulamada nadiren ikinci bir doza ihtiyaç duyulur. Birbirini takip eden ani ve şiddetli ağrı krizlerinde, kriz başına birden fazla doza ihtiyaç duyuluyorsa dozun arttırılarak, bir yüksek dozdaki preparatın kullanılması gerekebilir. İdame dozu: Uygun bir doz belirlendikten sonra (ortalama olarak, bir kriz tek bir dozaj formuyla tedavi edilebildiğinde), hasta bu dozla devam etmelidir ve günlük Actiq tüketimini en fazla 4 doz ile sınırlamalıdır. Dozun yeniden ayarlanması: Birbirini takip eden dört günden uzun bir süre boyunca günde dört ani ve şiddetli ağrı krizi yaşandığında, kalıcı ağrı için kullanılan uzun etkili opioid dozu tekrar değerlendirilmelidir. Uzun etkili opioid dozu arttırılırsa ani, şiddetli ağrıları tedavi etmek için kullanılan Actiq dozunun da tekrar gözden geçirilmesi gerekebilir. Tedavinin kesilmesi: Kalıcı ağrıları için kronik opioid tedavisine devam eden hastaların ani ve şiddetli ağrıları için Actiq'e gerek duyulmadığında, tedavi hemen kesilebilir. Opioid tedavisinin tamamen kesilmesinin gerektiği durumlarda, ani geri-çekilme görülmemesi için opioid dozunun azaltılarak kesilmesi sırasında kullanılan Actiq dozu da dikkate alınmalıdır. 16 yaşından küçük çocuklarda kullanımıyla ilgili uygun pozoloji ve güvenilirlik bilgisi bulunmamaktadır. Yaşlı hastaların intravenöz yoldan uygulanan fentanilin etkilerine karşı daha hassas oldukları gözlenmiştir. Bu nedenle yaşlılarda doz titrasyonunda özellikle dikkat edilmesi gerekir. Yaşlılarda fentanil eliminasyonu daha yavaştır ve terminal eliminasyon yarılanma süresi daha uzundur; bu nedenle etken madde birikimi olabilir ve bu da istenmeyen yan etki riskini arttırabilir. Yaşlılarda kullanımını araştırmak amacıyla klinik araştırmalar gerçekleştirilmemiştir. Ancak, klinik araştırmalarda 65 yaş üzeri hastalarda, ani başlangıçlı şiddetli ağrıların başarılı bir şekilde dindirilmesi için daha düşük dozların yeterli olduğu gözlenmiştir. Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlama işleminin özellikle dikkatle gerçekleştirilmesi gerekir.

Endikasyonları:
Kronik ağrıları için opioid idame tedavisi uygulanmakta olan kanser vakalarında, aniden ortaya çıkan şiddetli ağrıların kontrol altına alınmasında endikedir. Bu ağrılar, normalde kontrol altına alınabilen inatçı ağrıların geçici alevlenmesidir.

Kontrendikasyonları:
Fentanil veya preparatın bileşimindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık durumunda, MAO inhibitörlerinin eşzamanlı kullanımı veya MAO inhibitörlerinin kullanımının bırakılmasından sonraki iki hafta içerisinde ve ileri derecede solunum depresyonu veya şiddetli obstrüktif akciğer hastalığında kontrendikedir.

Uyarılar:
Fentanil gibi opioidlerin tekrar tekrar uygulanması sonucunda tolerans ve fiziksel ve/veya psikolojik bağımlılık oluşabilir. Ancak tedavi amaçlı opioid kullanımı sonrasında iyatrojenik bağımlılık nadirdir. Bir hafta ya da daha uzun sürelerle günde minimum 60 mg morfin ya da saatte 50 mcg fentanil ya da eşdeğer analjezik dozda başka bir opioid madde kullanan hastalarda opioid toleransı geliştiği düşünülmelidir. Klinik açıdan önemli solunum depresyonu riski mevcuttur. Özellikle ileri derecede olmayan kronik akciğer yetmezliği veya kendilerini solunum depresyonuna iten başka bir rahatsızlığı olan hastalarda titrasyonu dikkatle yapılmalıdır. Ürün, hiç opioid kullanmamış hastalara verilmemelidir, çünkü solunum depresyonu riski yüksektir. Preparat, intrakranial basıncı yüksek hastalar veya bilinç kaybı olan hastalar gibi CO2 retansiyonunun intrakranial etkilerine karşı duyarlılık gösterme ihtimali olan hastalarda çok dikkatli uygulanmalıdır. Opioidler kafa travmalı hastalarda klinik seyri saptırabilir ve bu hastalarda yalnızca klinik durumun gerektirdiği zaman kullanılmalıdır. İntravenöz fentanil bradikardiye neden olabildiğinden, preparatın bradiaritmisi olan hastalarda dikkatle kullanılması önerilir. Karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. İntravenöz olarak uygulandığında, metabolik klerens ve plazma proteinlerindeki değişikliklerden dolayı klerensinin değiştiği gözlenmiştir. Hipovolemisi ve hipotansiyonu olan hastalarda özellikle dikkat edilmelidir. Diyabetik hastalar preparatın karbonhidrat içeriği konusunda uyarılmalıdır. Gebelik kategorisi C'dir. Hayvanlarla yapılan çalışmalarda üremeye bağlı toksisiteye neden oldugu gözlenen fentanilin hamile kadınlarda kullanımı konusunda yeterli veri mevcut değildir. Opioid analjezikler neonatal solunum depresyonuna yol açabilir. Hamilelik sırasında uzun süreli kullanımda neonatal geri-çekilme bulguları oluşabilir. Kesin gerekli olmadığı sürece gebelerde kullanılmamalıdır. Doğum esnasında fentanil kullanımı önerilmemektedir çünkü fentanil plasentadan geçer ve fetüste solunum depresyonuna yol açabilir. Fentanil anne sütüne geçmektedir, bu nedenle çocuklarını emziren anneler, çocukta sedasyon ve/veya solunum depresyonu oluşma ihtimaline karşı preparatı kullanmamalıdır. Son fentanil kullanımının üzerinden en az 24 saat geçmeden emzirme işlemi tekrarlanmamalıdır.

Yan Etkileri:
Gözlenen advers etkiler tipik opioid yan etkilerdir. Çok sık >%10: Bulantı/kusma. Sık >%1-10: Asteni, baş ağrısı, kabızlık, dispepsi, anksiyete, sersemlik, baş dönmesi, ağızda kuruluk, uykusuzluk ya da uykuya meyil, dispne, kaşıntı, terleme, görme bozukluğu. Nadir >%0.1-1: Karında şişkinlik, karın ağrısı, kaza sonucu yaralanma, akşamdan kalma etkisi, vücutta genel kırgınlık durumu, hipotansiyon, taşikardi, vazodilatasyon, anoreksi, şelitis, disfaji, şişkinlik, gaz, jinjivit, dişetlerinde kanama, tükürük salgısının artması, intestinal tıkanıklık, sarılık, ağız ülserleri, stomatit, dil rahatsızlıkları, susama, koordinasyon bozukluğu, anormal rüyalar, anormal düşünme, ajitasyon, amnezi, ataksi, ağız çevresi parestezi, reflekslerde azalma, delüzyonlar, kişilik/kimlik kaybı, depresyon, duygusal instabilite, öfori, halüsinasyon, hiperestezi, hipokinezi, miyoklonik hareketler, stupor, astım, hipoventilasyon, farenjit, solunum yetmezliği, kızarıklık, ürtiker, tat alamama, üriner retansiyon.

İlaç Etkileşimleri:
Fentanil karaciğerde CYP3A4 izoenzimi ve intestinal mukoza tarafından metabolize edilir. Makrolid antibiyotikler gibi, CYP3A4'e karşı etkili inhibitörler, örneğin eritromisin, ketokonazol ve belirli proteaz inhibitörleri, örneğin ritonavir, oral yoldan alınan fentanilin biyoyararlanımını artırabilir ve sistemik klirensini düşürebilir, bu da daha fazla ve uzun opioid etkiye yol açabilir. Benzer bir etki CYP3A4'ü inhibe ettiği bilinen greyfurt suyunun birlikte tüketilmesi sonucunda da görülebilir. Bu nedenle fentanilin CYP3A4 inhibitörleriyle aynı anda verilmesi konusunda dikkatli davranılması önerilmektedir. Diğer opioidler, sedatifler veya hipnotikler, genel anestezikler, fenotiyazinler, sakinleştiriciler, çizgili kas gevşeticileri, sedatif etkili antihistaminikler dahil olmak üzere başka MSS depresanları ve alkolün kullanımı daha fazla depresan etki oluşmasına neden olabilir. Geri-çekilme bulguları, nalokson gibi opioid antagonist etkisi olan ilaçların veya agonist/antagonist karışımı analjeziklerin (örneğin pentazosin, butorfanol, buprenorfin, nalbufin) uygulanmasıyla bastırılabilir. Opioid analjezikler, araç veya makina kullanımı gibi gerçekleştirmesi potansiyel tehlike taşıyan işler için gerekli olan zihinsel ve/veya fiziksel gücü olumsuz etkileyebilir.

ACTIQ

Pastill

Genesis


Viktig:
RED disse produktene er blant produktene skal være utstyrt med resepter.

Aktiv Ingredienser (er):
Fentanyl

Marked Forms:
200 mcg: 200 mcg på tre dråper og en skriftlig oromukozal applikatoren for hver pastill 400 mcg: 400 mcg på tre dråper og en skriftlig oromukozal applikatoren for hver pastill 800 mcg: 800 mcg på tre dråper og en skriftlig oromukozal applikatoren for hver pastill I pakkene inneholder.

Bruk:
Actiq, er utviklet for bruk oromukozal; applikatoren bør tas opp gjennom munnen rundt. Dermed er mucosal kontakt maksimert. Preparater skal ikke bli krenket, må absorberes, for ved opptak av fentanyl bukkale slimhinnene, systemisk absorpsjon fra mage-tarmkanalen er relativt raskere. Bukkale slimhinnene hos pasienter med tørr munn vann tilgjengelig for fuktighet. Preparater skal konsumeres i løpet av 15 minutter. Overdreven opioide effekter i munnen fra hele forberedelser i tilfelle øyet applikator skal utstedes umiddelbart og den påfølgende reduksjon av dosen må tas hensyn til problemer. Dosetitrering og vedlikeholdsbehandling: For å redusere risikoen for opioid-relaterte bivirkninger og å bestemme den mest hensiktsmessige dosetitrering under pasientens helsepersonell bør nøye overvåkes av personalet. Ubrukte del av forberedelsene må destrueres på forsvarlig måte. Doseringen bør titreres individuelt. Titrering: å skjelve, før behandling av pasienter med vedvarende smerter gjennom opioid og pasienter bør holdes under kontroll er mer enn 4 ganger om dagen burde ikke ha opplevd en plutselig smerte kriser. Den første dose på 200 mcg bør behandles, om nødvendig 200, 400 og 800 mcg dose justeres med. Dosering hos pasienter med plutselig og alvorlig smerte kriser, være akseptabelt i en viss dose bivirkningene nøye fulgt til aktuelle analgesi bør økes. Under titrering, pasienter som bruker Actiq av 15 minutter etter en dose passende smertelindring ikke kan oppnås, er den samme dosen gis igjen. Men mer enn to ganger for en enkelt dose av smerte kriser bør ikke brukes. 1600 mcg'lik i praksis er sjelden behov for en andre dose. Fortløpende plutselige og kraftige smerter kriser, krise, mer enn én dose per dose ble økt ved behov, kan kreve bruk av en høy dose forberedelser. Vedlikeholdsdose: Etter å fastsette en passende dose (i gjennomsnitt, en enkelt dose skjema med en krise pasienter), bør pasienten fortsette med denne daglige dosen av Actiq bør begrense forbruket til maksimum fire doser. Re-justering av dosen: de fire sammenhengende dager i løpet av den fire dager lange krisen er plutselige og alvorlige smerter, langtidsvirkende opioid som brukes for vedvarende smerte bør revurderes. Langtidsvirkende opioider dosen økes plutselig, brukes til å behandle alvorlig smerte eller gjentatte doser av Actiq må gjennomgås. Seponering av behandlingen: vedvarende smerte, kronisk opioid behandling fortsatte etter en plutselig og alvorlig smerte for pasienter som ikke er i nød Actiq'e, kan behandlingen avbrytes umiddelbart. Opioid terapi bør stoppes helt i tilfeller av plutselig uttak på baksiden, ikke å kuttes ved å redusere dosen av opioider brukes under Actiq dosen bør tas i betraktning. Passer for bruk hos barn under 16 år pozoloji og påliteligheten til informasjonen er ikke tilgjengelig. Intravenøst administrert fentanyl hos eldre pasienter mer utsatt for effektene de observerte. Derfor særlig oppmerksomhet bør titrasyonunda dose hos eldre. Langsommere eliminering av fentanyl hos eldre og terminal halveringstid er lenger, så de aktive ingrediensene kan være samlet, og dette kan øke risikoen for uønskede bivirkninger. For å undersøke bruken av kliniske studier hos eldre har ikkje blitt realisert. Men i kliniske studier hos pasienter over 65 år, plutselig innsettende smertelindring for et vellykket lavere dose funnet å være tilstrekkelig. Doser hos pasienter med nyre-eller leversvikt, spesielt i justeringen prosessen må utføres nøye.

Indikasjoner:
Opioid vedlikeholdsbehandling for kroniske smerter av kreft gjennomføres, i tilfelle av plutselige sterke smerter er under kontroll i den indikerte. Dette smerter, noe som kan vanligvis kontrolleres med midlertidig forverring av smerte er vedvarende.

Kontraindikasjoner:
Fentanyl eller forberedelser i sammensetningen av innholdsstoffene noen overfølsomhet statusen, MAO-hemmere og samtidig bruk eller MAO-hemmere, bruk av permisjon etter administrasjon innen to uker, og alvorlig respirasjonsdepresjon eller alvorlig obstruktiv lungesykdom er kontraindisert.

Merknader:
Som et resultat av gjentatt bruk av opioider som fentanyl toleranse og fysisk og / eller psykologisk avhengighet kan forekomme. Imidlertid er opioider brukes etter behandling for avhengighet iatrogent sjeldne. Minimum en uke eller lenger med 60 mg morfin per dag eller 50 mcg av fentanyl i timen, eller en tilsvarende dose av et annet opioid smertestillende narkotikabrukere bør vurderes hos pasienter som har utviklet opioid toleranse. Klinisk signifikant respirasjonsdepresjon er en risiko. Ikke spesielt alvorlig eller kronisk respirasjonssvikt, som push seg til respirasjonsdepresjon hos pasienter med andre lidelser bør titreres forsiktig. Produktet, bør det ikke gis til opioid-naive pasienter, fordi risikoen for respirasjonsdepresjon er høy. Forberedelser, pasienter med høyt intrakranielt trykk eller tap av bevissthet, for eksempel pasienter med intrakraniale effektene av CO2 oppbevaring hos pasienter vil trolig vise følsomheten bør brukes svært forsiktig. Opioider i kliniske løpet av pasienter diagnostisert med hodeskade, og hos disse pasientene kan bare brukes når det kreves av den kliniske situasjonen. Intravenøs fentanyl, kan det føre til bradykardi, er bradyarrhythmias hos pasienter med nøye forberedelser anbefalte. Hos pasienter med lever-eller nyresvikt bør brukes med forsiktighet. Når den brukes intravenøst, metabolsk clearance og klarering endringer som følge av endringer i plasma protein ble observert. Hipovolemisi og hypotensjon hos pasienter som bør være spesielt forsiktig. Karbohydrat innholdet i utarbeidelsen av diabetikere bør være advart. Graviditet kategori C.. Knyttet til reproduksjonstoksisitet i dyrestudier hos gravide kvinner som skyldes bruk av fentanyl i observerte data er ikke tilgjengelige nok. Opioidanalgetika kan føre til neonatal respirasjonsdepresjon. Tilbake til langsiktig bruk under svangerskapet neonatal abstinens kan oppstå. Gravide kvinner bør ikke brukes hvis ikke bestemte nødvendig. Fentanyl under fødsel anbefales ikke fordi fentanyl passerer morkaken, og fosteret kan føre til respirasjonsdepresjon. Fentanyl utskilles i morsmelk, så sykepleie mødre til sine barn, barn i sedasjon og / eller mot muligheten for respirasjonsdepresjon bør ikke bruke preparatet. Bruk av fentanyl gjennom slutten av amming i minst 24 timer før prosessen bør ikke gjentas.

Bivirkninger:
Observert uønskede effekter er typiske opioid bivirkninger. Svært vanlige> 10%: kvalme / oppkast. Ofte> 10-10%: Asteni, hodepine, forstoppelse, dyspepsi, angst, tretthet, svimmelhet, munntørrhet, søvnløshet, eller lyst til å sove, dyspné, utslett, svetting, synsforstyrrelser. Sjeldne>% 0,1-1: abdominal oppblåsthet, magesmerter, uhell skader, bakrus effekt i kroppen, den generelle sykdomsfølelse status, hypotensjon, takykardi, vasodilatasjon, anoreksi, şelitis, dysfagi, oppblåsthet, gass, jinjivit, tannkjøtt blødning, spyttsekresjon økt , intestinal obstruksjon, gulsott, munnsår, stomatitt, tunge ubehag, tørst, incoordination, unormale drømmer, unormal tenkning, agitasjon, hukommelsestap, ataksi, og rundt munningen av parestesi, reflekser redusert, delüzyonlar, personlighet / identitet tap, depresjon, følelsesmessig ustabilitet, eufori, hallusinasjoner, hyperesthesia, hypokinesia, myoklone bevegelser, sløvhet, astma, hypoventilasjon, faryngitt, respirasjonsstans, utslett, elveblest, manglende evne til å smake, urinretensjon.

Legemiddelinteraksjoner:
CYP3A4 isoenzymet i lever og fentanyl er metaboliseres av intestinal mucosa. Macrolide antibiotika, for eksempel CYP3A4'e effektive hemmere, som erytromycin, ketokonazol, og visse proteasehemmere, for eksempel ritonavir, fikk muntlig fentanyl øker biotilgjengelighet og systemisk clearance kan reduseres, og at flere og lengre opioid effekter kan føre til. En lignende effekt er kjent for å hemme CYP3A4 å bli fortært med grapefruktjuice kan også ses som et resultat. Derfor fentanyl med CYP3A4-hemmere gis samtidig med forsiktighet anbefales i. Andre opioider, sedativa eller hypnotika, generelle anestetika, fentiaziner, sedativer, skjelettmuskulatur avslapning påminnelser, sedating antihistaminer, herunder effektiv bruk av andre CNS depressiva og alkohol kan føre til en større beroligende effekt. Tilbake-abstinenssymptomer, som opioidantagonist virkningene av narkotika nalokson eller agonist / antagonist analgetisk blanding (f.eks pentazosin, butorfanol, buprenorfin, nalbufin) gjennomføring kan undertrykkes. Opioidanalgetika, slik som bruk av verktøy eller maskiner til å utføre oppgaver som er nødvendige for å gjennomføre potensielt farlige psykiske og / eller kan påvirke den fysiske styrken.